Lâle
Çiçek sevgisi ve merakı, Osmanlı Türklerinde, köylüsünde, kentlisinde ortak bir tutkudur. Çiçeklerle ilgili kitaplarda yer alan yüzlerce ismin ne işle uğraştığına baktığımızda, devrin padişahından başlayıp sadrazamlara, vezirlere, kaptan-ı deryalara, şeyhülislamlara, ulemaya, tarikat şeyhlerine, şairlere, zanaat ehline ve halkın her sınıfına kadar sıralandığını görürüz. Lâleye verilen önemin en büyük sebebi, “lâle” kelimesinin yazılışıyla “Allah” yazılışında aynı harflerin kullanılmasıdır. Allah, hilal ve lale kelimelerinin yazılması ve ebced hesabıyla aynı değeri taşıması, lâleyi Allah kelimesini temsil eder hale gelmiş, maddi ve manevi değerini artırmıştır. Bu harflerin hiçbirinde nokta kullanılmadığından, ünlü lâlezâriîer lekeli lâleleri makbul saymamışlardır. Bu yüzden lâle yetiştirilmesine aşırı önem verilmiş; cami, çeşme ve mezar gibi yerlerin süslenmesinde ve Türk süsleme sanatında lâle, yüzlerce üslupta yer almıştır. LÂLENİN KÜLTÜRÜMÜZDEKİ YERİ Ferda Olbak Mazak Gezgin – Aylık ...