Fenâ Risalesi

İlahî Hitap kendisinin tercümanı olan en kutsal bir dille ‘ihlâs’ kavramını da getirmiştir. Kim ibadetini bir ‘ecr’ yani bir karşılık beklemeden ‘ihlâs’la yaparsa – ki böylece ‘hanif’ yolunu ve en yakın yolu tutmuş demektir – İlahi Emr’e uyma konusunda vefalı davranmış demektir. Böylece o şahıs ‘Ecr âlemi’ne ait biri değil de ‘Nur âlemi’ne ait biri olur. “Allah göklerin ve yerin Nurudur.”(Kur’an 24/35); “Onların hem ödülleri hem de nurları olacaktır” (Kur’an 57/19); “Nurları önlerinden ve yanlarından koşar” (Kur’an 57/12); “Nurları onlara, ‘İşte, Ben sizin Rabbinizim’ der”. Onlar da O’na tabi olurlar. Hakikat ehli yaptıkları amellerin ecrini, karşılığını yalnızca Allah’tan bekler; yaptıkları şeyler için O’ndan bir karşılık istemeleri mümkün değildir, çünkü buna vakitleri yoktur; çünkü Allah Tealâ ile öylesine meşguldürler ki başka ayıracak zamanları yoktur. Kim bundan yoksunsa, Allah'la ilgili bir paydan mahrumsa, işte o kimse kaybetmiştir. Farzların ve sünnetlerin yerin...