Kayıtlar

Nisan, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ya Tahammül Ya Sefer

Resim
Aradan 19 yıl geçmiş. Ya Tahammül Ya Sefer‘i tekrar okudum. Mustafa Kutlu’nun eski kitaplarının tadı benim için bambaşka. İnsanın içinde ağlayan bir ırmak kalıyor kitabı okuyunca. Derin bir iç muhasebesine yöneliyor insan. “Bir kalbim olduğunu duyuyorum. Ağlıyor ve yalvarıyor” Bir kere taviz verildi mi, asla çiğnenmemesi gereken unsurlar bir kere gözden çıkarıldı mı, kalbin aynası bir yerinden çizildi mi, kefareti büyük oluyor. (s. 91) Ya Tahammül Ya Sefer Mustafa Kutlu Dergah Yayınları

Kum ve Köpük

Resim
Yalnız bir kez büründüm sessizliğe. Bir adamın bana “Sen, kimsin?” diye sorduğu gün. (s. 2) Biz zamanı sayısız güneşin devinimine göre ölçeriz; onlar küçük ceplerinde taşıdıkları küçük makinelerle ölçüyorlar zamanı. O zaman, söyleyin bana, aynı yerde ve aynı saatte nasıl buluşabiliriz ki? (s. 6) İnsanlık, geçmiş sonsuzluktan gelecek sonsuzluğa doğru akan bir ışık ırmağıdır. (s. 7) İnsanın anlamı ulaştığı şeyde değil, daha çok ulaşmak için yanıp tutuştuğu şeydedir. (s. 10) Bana kulak ver ki, sana ses verebileyim. (s. 11) Aklımız süngerdir, kalbimiz ırmak. Aramızda çoğu insanın akmaktan çok emmeyi yeğlemesi tuhaf değil mi? (s. 11) Kış, "İlkbahar, benim kalbimde" deseydi, ona kim inanırdı? (s. 15) Hayır, boşuna yaşamadık. Şu kuleler kurumuş kemiklerimizden yapılmadı mı? (s. 18) Ağaçlar toprak tarafından gökyüzüne yazılmış şiirlerdir. Biz onları boşluğumuzu kaydedebilmek için devirip kâğıda dönüştürüyoruz. (s. 19) Çöl ortasınd...