Kayıtlar

Mayıs, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çavdar Tarlasında Çocuklar

Resim
Son zamanlarda okuduğum en iyi kitap. Sürücü uyanık herifin tekiydi. “Buradan dönemem, ahbap. Burası tek yönlü bir yol. Doksanıncı Sokağın sonuna kadar gitmek zorundayım.” Tartışmaya girmek istemiyordum. “Tamam” dedim. Sonra birdenbire aklıma bir şey geldi. “Hey, bakar mısınız?” dedim. “Güney Central Park’ın hemen yanındaki o gölde bulunan ördekleri biliyor musunuz? O küçük göldeki hani. Acaba, göl donduğunda, o ördekler nereye gidiyorlar, biliyor musunuz? Haberiniz var mı, acaba?” Ama anladım ki, ancak milyonda bir olasılıkla haberi olabilirdi. Döndü, bana manyakmışım gibi bir baktı. “Sen n’apıyosun ahbap, ha? Benimle kafa mı buluyorsun?” “Hayır; yalnızca merak ettim, hepsi bu kadar.” [s.63] "Her neyse, hep, büyük bir çavdar tarlasında oyun oynayan çocuklar getiriyorum gözümün önüne. Binlerce çocuk, başka kimse yok ortalıkta -yetişkin hiç kimse, yani- benden başka. Ve çılgın bir uçurumun kenarında durmuşum. Ne yapıyorum, uçuruma yaklaşan herkesi yakalıyorum; nerey...

Sarnıç

Resim
Kitaptan iki güzel hikaye: Kim Kime [ oku ] Sarnıç [ oku ] Ve altı çizili satırlar: Önümüzde hayat... Her gün bir başka uykuya yatıp bir başka rüya göreceğiz. Halbuki her zaman, ağır ağır bizimle beraber akan nehir, bir göle varıyordu. Bu gölde artık biz akmıyor, dalgalanmıyorduk. Yahut bana öyle geliyordu. (Sarnıç adlı hikayeden, s.11) Bu çok yakın mazide tokları açlar doyurdu ve açlar öldüler (Beyaz Altın adlı hikayeden, s.25) Avlusunun otları taze kesilmiş, minareleri çimenlerin üzerine akmış, kubbeleri yakın çarşılara dökülmüş, sessizlik ve esrar dolu İstanbul camilerinden bir tanesinin avlusunda idik. Bir öğleüstü idi. Fırsat buldukça, canım sıkıldıkça, kafamın içine bir başka benlik sokuldukça insanları sevmek için; bir uzlet içinden, bir yoksuzluk ve kimsesizlik içinden, bir varlığın ve kimsenin karışıkılığını daha iyi duyabilmek için daima melankolik köşeler arardım. O zaman kumruların gezindiği cami sundurmalarında düşünür; İstanbul'a, bu köprülerin ve sefillerin ve vapurl...

Kitabu't-Tecelliyat

Resim
Muhyiddin Arabî Hazretlerinin eserleri, özellikle Kitabu't-Tecelliyat ve Kitabul'l Yakin kitapları sıradan kitaplar değildir. Tam kendisine ve ününe layıktır. Daha önce hiç basılmayan bu eser insanın istifade edebileceği, düşünce ufkunu açacak, derin bilgilere ulaştıracak konular içermektedir.  Bunun da kitabın her sahifesinde görmek mümkündür. Bu tecelliler ve yakin kitapları matbuu değil el yazmasıdır.  Tercümesi aslına uygun olarak yapılmıştır. Dikkatlice okunursa ufkunuzu açacak, sizleri maddenin zulmünden, nefis tuzaklarından kurtaracaktır. ( Arka kapak ) Hakk senden kalbini istedi, sana senin tamamını verdi. Sen de onu (kalbini) temizle. Huzurunda olduğunu, seni murakabe ettiğini bilerek ve korkarak ulula. Nitekim “Gündüz vakti senin için uygun bir meşguliyet vardır” (73 Müzemmil, 7) ayetiyle buna işaret edilmiştir. Sana yirmi dört saat vermiş, bundan farzların vaktini kendine tahsis etmiştir ki, bu da topu topu yarım saat eder. Sana diyor ki: Bütün vakitlerind...

Görmek ve Fark Etmek

Resim
Alain de Botton sanat, felsefe ve edebiyatı çok güzel harmanlayıp sade ve akıcı bir dille okuyucusuyla buluşturuyor. Acizane tavsiye ederim.. Ve kitaptan iki kısa deneme: Yazmak (ve Alabalıklar) [ oku ] Yalnız Erkekler [ oku ] GÖRMEK VE FARK ETMEK Alain de Botton Türkçesi: Ayşe Ece – Ahu Sıla Bayer – Ahu Antmen Sel Yayıncılık

Hayat Nedir?

Resim
Hayat Nedir , Yusuf-i Hemedani'nin yazmış olduğu risalelerin yer aldığı 101 sayfalık bir kitap. Kitabın içinde Abdülhalik Gücdüvani tarafından yazılan ve Yusuf-i Hemedani’nin hayatını anlatan Makamat-ı Yusuf Hemedani isimli risale de yer alıyor. İmam Yusuf-i Hemedani’ye (r.h) sordular: Bugünler geçerse ve bu taife yüzlerine perde çekip göçerse selamette kalmak için ne yapayalım? Dedi ki: Onların sözlerinden hergün sekiz varak (16 sayfa) okuyunuz! (s. 14) Eğer Mansûr-i Hallac mårifeti hakkyla bilseydi Ene'l-Hak yerine Ene't-türab (ben toprağım) derdi. (s. 16) Gönülden seven ve sevilen bir insandı. Sıdk ve safa ehliydi. İhlaslı, halim ve cömert idi. Hakk’a şükreder, asla O’ndan şikayet etmezdi. Hakk’ın taksimine razı olurdu. (s. 44)  Zahirinizi dağınıklıktan kurtarın. Zahiri dağınık olanın batını ve gönlü daha da dağınık olur. (s. 45) Allah Teala seni, sevdiği ve razı olduğu şeylerde muvaffak kılsın, “Canlı kimdir ve hayat nedir?” diye sordun. Cevap: Allah ...