Çavdar Tarlasında Çocuklar

Son zamanlarda okuduğum en iyi kitap. Sürücü uyanık herifin tekiydi. “Buradan dönemem, ahbap. Burası tek yönlü bir yol. Doksanıncı Sokağın sonuna kadar gitmek zorundayım.” Tartışmaya girmek istemiyordum. “Tamam” dedim. Sonra birdenbire aklıma bir şey geldi. “Hey, bakar mısınız?” dedim. “Güney Central Park’ın hemen yanındaki o gölde bulunan ördekleri biliyor musunuz? O küçük göldeki hani. Acaba, göl donduğunda, o ördekler nereye gidiyorlar, biliyor musunuz? Haberiniz var mı, acaba?” Ama anladım ki, ancak milyonda bir olasılıkla haberi olabilirdi. Döndü, bana manyakmışım gibi bir baktı. “Sen n’apıyosun ahbap, ha? Benimle kafa mı buluyorsun?” “Hayır; yalnızca merak ettim, hepsi bu kadar.” [s.63] "Her neyse, hep, büyük bir çavdar tarlasında oyun oynayan çocuklar getiriyorum gözümün önüne. Binlerce çocuk, başka kimse yok ortalıkta -yetişkin hiç kimse, yani- benden başka. Ve çılgın bir uçurumun kenarında durmuşum. Ne yapıyorum, uçuruma yaklaşan herkesi yakalıyorum; nerey...