Kitaplarıyla Gizli Gizli Bakışan Adam
     Adam, annesiyle telefon konuşurken aralarında şöyle bir diyalog geçmiştir:     - Anne, eşim beni kıskanıyor.   - Kimden?   - Rus birisinden.    - Aaa! Üstüme iyilik sağlık. Kimmiş o kişi?   - Ölü bir adam anne.    - Nasıl yani?   - Üstelik adamın sakalları da var.   - !??   - Dostoyevski, anne Dostoyevski!     Bir kahkaha tufanı kopuyor telefonun diğer ucunda. Her ne kadar komik görünse de derin bir hüznü barındırıyor bu diyaloğun perde arkası. Evet, kitaplarıyla arasında 30-40 santimlik bir mesafe olmasına rağmen onları alıp okuyamayan bir adamın trajik hikayesidir bu.     İşte orada duruyor üstad Dostoyevski ’nin kitabı. Uzanıp okumak istiyor adam. Tam niyetlenince adamın zevce-i paki  (hanımı) niyetini seziyor ve bütün haşmetiyle: “ Hayır! Kesinlikle hayır! Gömüleceksin yine o kitaplara! ” uyarısını yapıyor. Adam, bakkaldan çikolata çalmak üzere olup da yakalanan bir çocuğun utancını yaşıyor. Sırtında yaşanmamış hikayeler, okunmamış kitaplar yüklü bir kaplumbağa m...