Kayıtlar

Eylül, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gönül

Resim
Natsume Soseki'nin Gönül romanı, modernleşmenin yol açtığı yalnızlık ve ahlaki bunalımları, Sensei'nin trajedisi üzerinden anlatıyor. *** Özgürlük, bağımsızlık ve bencillikle dolu bu devirde doğmanın bedelini yalnızlıkla ödüyoruz. (s. 48) Zeki olduğunu muhatabına kabul ettirip bunu gurur vesilesi yapacak kadar modern değildi hanımefendi. İnsan gönlünün daha derinlerinde yatan bir şeyleri önemsiyor gibi görünüyordu. (s. 54) Sen şimdi akrabalarının arasında 'Özellikle kötüdür diyeceğim biri yok gibi" dedin, değil mi? Sen cidden dünyada 'kötü insan' diye bir tip olduğunu mu sanıyorsun? Dünyada böyle kalıba sokabileceğin 'kötü insan' diye bir şeyin olması mümkün değil. Normal zamanlarda herkes 'iyi insan'dır. En azından hepsi 'normal insan'dır. Gelgelelim bıçak kemiğe dayandığında bir anda 'kötü insan'a dönüşmeleri işin korkunç tarafı. Bu yüzden temkini elden bırakamayız." (s. 89) Yatarken kendi geçmişimi düşündüm. Geleceğimi ha...

Aradığın Şey Kütüphanede Saklı

Resim
  Sağduyusu ve vizyonu yüksek bir kütüphanecinin kitaplar vasıtasıyla yönlendirdiği insanlar ve bu insanların güzelleşen hayatları... “Aradığın Şey Kütüphanede Saklı” kitabı 5 öykü/hayat ekseninde bir roman. Akıcı üslubu ile zevkle okunacak bir kitap. Kitaptan altını çizdiğim satırlardan bir kısmı: Ne olacağını asla bilemeyeceğimiz bir dünyada, şu an elimden gelen neyse onu yapıyorum. (s. 30).  "Bir gün dükkan açmak istiyorum. Bir antika dükkanı.” "Bir gün." Komaçi Hanım, sadece bu kısmı tekrar etti. Düz bir şekilde söylemişti ama aceleyle bir bahane bulmam gerekiyor gibi hissettim.  "Hayır, yani, işimi hemen bırakamam. Bir dükkan açabilecek kadar büyük bir meblağı öyle kolayca toplayamam. Bir gün yapacağımı söyleyip dursam da en sonunda bir hayal olarak kalır belki de.” "Hayal olarak kalacak demek." Komaçi Hanım başını hafifçe eğdi. "Bir gün dediğin sürece, o hayalin asla sonu gelmeyecek. Güzel bir hayal olarak sonsuza dek sürecek. Gerçekleşmeyecek b...

Bir Sürgünün Anıları

Resim
Üzerinde yaşayanların hepsinin güldükleri, gülüştükleri bir dünyaya içimde sonsuz bir özlem var. Yaşamımı kendi gücümce böyle bir işe harcamaktan sevinç duyuyorum. (s. 11) Düşmek, insanları en kolay, en çok güldüren bir harekettir. Nerden, nasıl olursa olsun, düşen insanlara gülünür. Bu yüzden sirk palyaçoları ikidebir düşer düşer yuvarlanırlar. Düşen insanın mevkisi, kişiliği, kudreti büyük, yüce oldukça, gülünçlüğü de artar. Herhangi bir insan düşerse, şöyle bir güler geçeriz. Üniformaları içinde, tören askerleri önünden haşmetle geçen bir kral düşerse, gülmekten kırılırız. Bu bir genel kuraldır ama, ben düşen insanlara hiç gülmedim. Onlara hep acıdım. Ama kendim düştüğüm zaman, gülmekten bitürlü yerden kalkamam. (s. 28) Bir yazar, yazıları yüzünden sürgün edilmişse, sürgün edildiği ilde bir okurunun kendisine el uzatmasını, o yazarın duygularını ne desem anlatamam.  (s. 75) Edebiyatta, kelimelerin duyguları anlatmakta yetersiz kaldığı çok söylenmiştir. Ben onun gerçekten sıcak a...