Kayıtlar

Ekim, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bir Testi Su

Resim
Esas mevzu, "Şems Mevlana'ya ne verdi? Ne öğretti?" sorularının cevabıdır. Bu da, Şems'in O'na aklın esaretinden kurtulmanın yollarını öğretmesidir. Çünkü aklın hududu muayyendir. Arkası cinnettir. Gönlün hududu ise, sonsuzdur. Teskîn noktası da fena-fillahdır.  Şems, Celaleddîn-i Rümî'ye kendi özünü, sahip olduğu değerleri tanıtarak ayağındaki zincirleri kopardı. Çünkü Mevlana uçmaya hazır bir kartaldı. Şems, O'nun ayağındaki bu bağları çözdü. O'na gönül penceresinden öteleri gösterdi.  Bundan sonra Hazret-i Mevlana, ışık etrafındaki pervaneler gibi Şems'teki tecellînin cazibesine kapılarak yanmaya başladı. (s. 24) Mesnevi Bahçesinden Bir Testi Su Osman Nuri Topbaş

Tasavvuf - Kısa Bir Giriş

Resim
Bin yıldan daha fazla bir süre önce, doğu İran’ın Buşenc kentinde doğmuş Ahmed oğlu Ali adında bir şeyh, “Tasavvufun” mahiyeti konusunda çok az kimsenin belli bir fikre sahip olduğundan yakmıyordu. “Bugün” diyordu o, Arapça olarak, “Tasavvuf gerçekliği olmayan bir isimdir; ama eskiden isimsiz bir gerçeklikti.” Bugünlerde Batı’da, bu isim (Sufism) daha iyi bilinmeye başladı; ama gerçekliği, İslam dünyasında olduğundan daha da mübhem hale geldi. İsim yararlı bir etikettir; ama gerçeklik tanımlarda, tasvirlerde ve kitaplarda bulunmaz. (s. 35) Güzel olanı yapmayı kendi özel iş ve ilgi alanları olarak alanlar sufilerdir. (s. 41) Vahye dayalı hidayet olmadığında, insanlar kendilerini hakikatten perdeleyen gerçekdışı şeylere kaptırarak, cehalet ve yanılsama içinde bocalarlar. (s. 56) Tasavvuf - Kısa Bir Giriş William Chittick

Kitap Limanı kanalı hk

Resim
Kıymetli dostlar, WhatsApp kanalına dilerseniz  buradan  dahil olabilirsiniz. msaliheroglu

Tasavvufa Giriş

Resim
Hayatın manasını düşünmeden yaşamaya kodlanan modern insanın anlamsızlığı, gayesizliği bazı çıkar çevrelerinin istediği bir müşteri tipini meydana getirdi. Maneviyatı merkeze alan insan, modern-kapitalist tüketim anlayışı çarkının içine âdeta bir çivi sokar. Maneviyat, tüketim çarkına girmeyen bir insan modeli çıkarır ortaya. Hayatın anlamını nesnelerde değil kendisinde arayan insanlardır bunlar. Kendisine asli ve değişmez olanın zevki tattırılmadığı sürece insan, bozulan ve her gün değişen şeylere bağımlılığını arttıran bu çark içerisinde öğütülmeye devam etmektedir. Psikolojik olarak sıkıntıdadır çağdaş insan. "Kalpleri ancak O'nu anmak tatmin eder" yasası durmadan çiğnenmektedir çünkü. Modern insana, sahip olduğu şeyle anlam veriliyor; "Sen, neye sahipsen osun" deniliyor. Oysa geleneksel anlamda kişiyi insan yapan, sahip olduğu bilgilerle ne kadar tekâmül ettiğidir, neyin peşinde olduğudur. Mevlâna "Ne arıyorsan osun sen" der. (s. 10)  Allah’ın isim...