Kayıtlar

2005 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Felsefenin Tesellisi

Resim
"Alain de Botton, Felsefenin Tesellisi isimli kitabında bütün zamanların en büyük düşünürlerini seçip, bu dahilerin yazdıkları arasında günlük yaşama ilişkin bilgece yaklaşımları bir araya getiriyor. Felsefe ile edebiyat aynı potada erirken ortaya şaşırtıcı derecede espirili, ama aynı zamanda rahatlatıcı bir yapıt çıkıyor. Kitabı altı bölüme ayıran yazar, her bölümde bir filozofun yaşamından ve yazdıklarından yola çıkarak ayrı bir sorunu ele alıyor. Toplum tarafından kabul görmemenin tesellisini Sokrates'te, yeterince paraya sahip olmamanın tesellisini Epikuros'ta, düşkırıklığı yaşamanın tesellisini Seneca'da, kendini yetersiz hissetmenin tesellisini Montaigne'de, kırık bir kalbin tesellisini ise Schopenhauer'da buluyor. Başkalarının yaşantısını kıskanarak acı çekenlere Nietzsche'yi öneriyor." FELSEFENİN TESELLİSİ Alain de Botton Türkçesi: Banu Tellioğlu Altuğ Sel Yayıncılık Yukarıdaki satırlar kitabın arka kapağından alıntı. Yazarın "fel...

Son Kuşlar

Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikâyesi. (Son Kuşlar adlı hikayeden, syf 13) Yazı yazmam için bana çiçek, kuş hürriyeti değil, içimdeki aşkın, deliliğin, oturmaz düşüncenin hürriyeti lazım. Küçücük hürriyetler değil, alabildiğine yüz verilmiş bir çocuk hürriyeti istiyordum. (Balıkçısını Bulan Olta adlı hikayeden, syf 49) Sonbahar uzun ve güzel geçti. Çardaklardaki yapraklar kırmızının en son haline doğru ağır ağır kızara kızara, kırmızının renk oyunları içinde, düşmeden evvel ne kadar sallanıp durdular. (Haritada Bir Nokta adlı hikayeden, syf 58) SON KUŞLAR Sait Faik Abasıyanık Yapı Kredi Yayınları

Kibrit-i Ahmer'in Peşinde

Resim
Claude Addas, İbn Arabî ve tasavvuf düşüncesi içindeki yeri üzerine çalışmalarıyla tanınan Michel Chodkiewicz’in kızıdır. Aynı konu etrafında makaleleri ve “Kitabu Nesebi’l-Hırka” metninin tahkikli neşri gibi çalışmaları bulunan yazarın başlıca eseri, tercümesini sunmakta olduğumuz İbn Arabî biyografisidir. Halen sahasındaki en önemli müracaat kaynağını teşkil eden eser İngilizce ve İspanyolca gibi çeşitli dillere de çevrilmiştir. (Gelenek Yayınları) Kibrit-i ahmer, gümüşü altına çevirebilen maddeyi ifade eden simya ıstılahıdır. İbn Arabi Et-Tedbiratu’l-İlahiyyede tabiri bu manada kullanmıştır. Tasavvuf ıstılahında, tabir sık sık velinin ulaştığı yüksek dercenin kemaline işaret için kullanılır. İbn Arabi de talebeleri tarafından kibrit-i ahmer olarak nitelendirilmektedir. Nitekim Şarani, Futuhat müellifinin irfanını açıklamak üzere kaleme aldığı eserlerinden birine bu ismi vermiştir: El-Kibritu’l-Ahmer fi Beyani Ulumi’ş-Şeyhi’l-Ekber. (s. 143) * * * İbn Arabi'nin tev...

Sahilsiz Bir Umman

Resim
Michel Chodkiewicz, Sahilsiz Bir Umman isimli kitabında, İbn Arabi’nin düşüncelerini kendi eserlerinden örneklerle açıklıyor. İbn Arabi’yi okurken rehber olabileceğini düşündüğümüz bir kitap. Kur’an onu okuyanlar için her an yenidir [...]. Ama her kari (okuyucu) onun nüzulünü idrak etmez, çünkü zihni kendi tabiatıyla meşguldür. Bu durumda, karinin üzerine inen Kur’an onun tabiatının hicabı altında kalmakta ve karide bir zevk hasıl etmemektedir. Hz. Peygamber de Kur’an okuyan, ama okuduğu Kur’an boğazından aşağıya inmeyen kimselerden bahsederken buna işaret etmiştir. Bu dillere inen Kur’an’dır, kalplere inen değil. Bu [nüzulü] zevk eden hakkındaysa Allah şöyle buyurmaktadır: “Ruhu’l-Emin onunla [Kur’an’la] birlikte senin kalbine inmiştir” (Şuara, 26/193). Nüzul bu kimsede öyle büyük bir zevk hasıl etmektedir ki başka hiçbir şeyle kıyas kabul etmez. Kari bunu hissettiği zaman, üzerine inen Kur’anın her dem yeni olduğunu görmektedir. Bu iki nüzul şekli arasındaki fark hakkında şun...

İbn Arabi'yi Okumak

Resim
Menşei ilâhî olan nasları bir tek mana ve yorumla tahdîd etmek, sonsuz olan “ilahî ilm”i sınırlı hale getirmek demek olacaktır. Kadîm yani “zaman üstü” olan Kur’an-ı Kerim’in geçmişte ve günümüzde farklı ve yeni yorumlarla anlaşılması da ilâhî ilmin sonsuzluğunun tecelli ve tezahürleri olarak kabul edilmelidir. İbn Arabi’nin eserleri bu sonsuzluğu okuyucuya gösteren ve hissettiren cihanşümül bir anahtar olarak görülmelidir.  Prof. Dr. Mustafa Tahralı ’nın  İbn Arabi’de Bir Hadis-i Kudsi’nin Yorumu  başlıklı yazısından alıntıdır. İbn Arabi’ye ait eserlerin Türkçe tercümelerinden nitelikli olarak gördüklerimi aşağıda paylaşıyorum: Sufi Kitap: * Hikmetlerin Özü (Füsusu'l-Hikem), Çev: Abdülhalim Şener {2007} Kabalcı Yayınevi: * Fusûsu'l-Hikem, Çev & Şerh: Ekrem Demirli {2006} Litera Yayıncılık: *  Fütuhat-ı Mekkiyye 1, Çev: Ekrem Demirli {2006} *  Fütuhat-ı Mekkiyye 2, Çev: Ekrem Demirli {2006} *  Fütuhat-ı Mekkiyye 3, Çev:...