Kayıtlar

Temmuz, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sürünün İçinde - Dijital Dünyaya Bakışlar

Resim
McLuhan için homo electronicus bir kitle insanıdır: "Kitle insanı yer kürenin elektronik bir yerlisi ve aynı anda bütün diğer insanlarla bağlantı içinde, sanki küresel bir stadyumda bir izleyici gibidir. Bir stadyum dolusu insanın içinde insan nasıl hiç kimseyse, bu elektronik vatandaş da, kendi özel kimliğini yoğun baskı sonucunda psişik olarak sildirmiş gibidir." Homo digitalis, "hiç kimse" dışında her şey olabilir. Sürünün bir parçası olarak görünse bile Özel kimliğini korur. Her ne kadar kendini anonim olarak ifade etse de, kural olarak bir profili vardır ve sürekli olarak kendisini optimize etmeye çalışır. "Hiç kimse" olmak yerine, kendini sergileyen ve dikkat çekmek için yarışan rahatsız edici biridir/bir kimsedir. Diğer yandan ana akım medyadaki hiç kimse böyle bir dikkat çekmeye ihtiyaç duymaz. Özel kimliği silinmiştir. Kalabalığa karışmıştır. Mutluluğu da bundan kaynaklanır. Anonim olamaz, çünkü zaten hiç kimsedir. Buna karşılık homo digitalis ise...

Bir Muhammedi Aşık Hz. Mevlana

Resim
Muhabbet; ölçüsü, tartısı, terazisi, kantarı olmayan bambaşka bir gıdâdır. Çünkü muhabbet; sebeb-i hilkat-i alem, yani alemin yaratılış sebebi ve mefhar-i benî Adem, yani bütün Ademoğullarının iftihar kaynağı olan Resûl-i Kibriya’nın (s.a.v.) en çok gösterdiği, yaşadığı, yaşatılmasını istediği unsurdur. Hz. Peygamberi sevmek, O'na hürmet etmek, O'nu baş üstünde tutmak doğru anlaşılamamış; baş üstünde tutalım derken hayatın dışına itilmiştir. Hâlbuki Enfal Sûresi'nin 33. âyetindeki "Ve mâ kânallahu li yuazzibehum ve ente fihim" ifadesinde "ve ente fihim" yani "sen onların içinde olduğun müddetçe" sözü çok önemlidir. "İçinde olmak" demek, sadece toplum hayatında beraber olmak değil; inanın içinde, derûnunda, Peygamberle birlikte yaşaması demektir. Ve elhamdülillah, kıyâmete kadar Peygamber’i içinde yaşatan  insanlar vardır ve var olacaktır. (s. 47) Bazen böyle büyük veliler, ellerinin tersiyle dünyayı arkaya itip iftitah tekbiri aldılar...

İlk Bahar

Resim
Hz. Peygamber’in Stratejik Metodunun İlkeleri Siyerin genel seyrinde dikkatimizi çeken ilk ilke , Hz. Peygamber'in stratejik metodunun ıslah ve ahlak temelli olması, önceden beri mevcut bulunan iyilikleri kanıksaması, ihdas edilmiş kötülüklerin ise üzerindeki perdeyi aralayarak gerçek yüzünü göstermesidir. Bu metot, güzel ahlakı kemaline eriştirir ve iyiliği emreder, insanlığın tevarüs ettiği iyiliklerden kendini ayrı görmez. Tam tersine kendini bu iyilik mirasının varisi görür ve ona sahip çıkar. (s. 30) İkinci ilke ise Hz. Peygamber'in stratejik davranışa yönelik metodunun yok edici bir mahiyete sahip olmamasıdır. Bu, tarihin isimlerini ölümsüz kıldığı, ne pahasına olursa olsun düşmana karşı zafer kazanarak cihanın haritasını değiştiren diğer liderlerin biyografilerinde genellikle rastlayamadığımız bir özelliktir. Hz. Peygamber de dünyayı değiştirdi, ancak esaslı bir farkla; egemenlik ve otorite uğruna değil, bunu bir mesaj ve çağrı için yaptı. Hiçbir intikam duygusuna kapıl...