Allah’a Yakınlığın Dereceleri

Namazda iken nefsi konuşan kimse yakınlık bakımından farzını eda ediyor değildir. Hüküm bakımından ise o namazını eda etmiştir, namazı tekrar etmekle yükümlü değildir. Hüküm, insanların geneli (amme) içindir. Yakınlık ise Allah'ın has kulları (hassa) içindir. Kim yakınlığı istiyorsa ona ancak namazda nefsinin konuşması kesildiğinde ulaşır. Allah'a yakın kimsenin (mukarreb), diliyle Rabbine yalvarıp yakardığı halde kalbiyle gafil olması imkansızdır. Böyle bir şeyi ancak yakınlığın ne olduğunu bilmeyen cahil bir kimse söyler. (s. 10) Hakiki şükre gelince, şükür bir şeyin açılması, örtünün kalkmasıdır. Sözlükte șükretmek fiiliyle ilgili olarak "herhangi bir şeyi açtı, mesela ağzını açtı yani dişlerini gösterdi" denilir. O halde şükür, kalp gözünün görülünceye kadar açılmasıdır. Şükür, insanın eşya hakkındaki acizliğini görmesidir. Şükrün hakikati budur. (s. 16) Kalbin tutkusu Rabbinin yüzünedir. (s. 56) Allah bizi hiç kimseye benzemeyen harikulade bir biçimde yaratmıştır...