Hz. Muhammed Mustafa

Birgün Câbir –radıyallâhu anh- Peygamber Efendimiz –sallallahu aleyhi ve selem-’e   gelerek:

“- Anam babam Sana feda olsun ya Râsûlallah! Bana yaratılan ilk şeyin ne olduğunu bildirir misin? ” diye sormuştu.

Râsûlallah –sallallahu aleyhi ve selem-:

“- Ey Câbir! Allah Teala, her şeyden önce senin peygamberinin nûrunu, zâtının nûrundan yaratmıştır…” cevabını verdiler. (Aclûnî, I, 265)

İbn Arabî Hazretleri, bu hususta şu mütalaalarda bulunur:

“Allah Teala, Muhammed –aleyhisselâm-’a peygamberliğini müjdelediği vakit Âdem –aleyhisselâm- henüz yoktu, su ile çamur arasında idi… Böylece nebî ve rasuller vasıtasıyla ortaya çıkan bütün şeraitlerin evveli ve batını olmak hükmü, Allah Rasulu için tahakkuk etmiş oldu. Peygamberimiz daha o zaman şeriat sahibi idi, çünkü hadîs-i şerfinde: “Âdem rûh ile cesed arasında iken ben nebî idim” buyurmuştur. “Ben insandım” veya “Ben mevcut idim.” buyurmamıştır. Nübüvvet, ancak Allah tarafından kendisine verilmiş bir şeriatle söz konusu olur” (İbn Arabi, el-Fütühat, II, 171; IV,66-67)

İbn Arabî Hazretleri diğer bir eserinde de şöyle der:

“Râsûlallah –sallallahu aleyhi ve selem-, insan nev’i içinde varlığın en mükemmelidir. Bunun içindir ki nübüvvet O’nunla başladı, O’nunla sona erdi” (İbn Arabi, Füsûsu’l-Hikem, IV, 319)

Hazret-i Mevlana Mesnevi’sinde buyurur ki:

“Gel ey gönül! Hakiki bayram, Cenâb-ı Muhammed’e vuslattır. Çünkü cihanın aydınlığı, O mübarek varlığın cemâlinin nûrundandır.”

[s. 58-59]

Osman Nuri Topbaş, Hazret-i Muhammed Mustafa, c.1, Erkam Yayınları

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kibrit-i Ahmer'in Peşinde

Râvi

Müslümanların Gerilemesiyle Dünya Neler Kaybetti