Amak-ı Hayal (Hayalin Derinliklerinde)

- El öpmek? Niçin? dedi. İstersen konuşalım. Fakat konuşmaktan ne çıkar ki! Kim bilir şimdiye kadar kaç merkep yükü kitap okudun. Fakat bunlardan ne anladın? Hiç, değil mi? İnsanlar neyi bilirler? Zevk ve bencilliklerinin arzuladığı sanatsal birtakım şeyleri... Fakat hak ve hakikat hususunda ne bilirler? Hiç! Akıl yoluyla hakkı bulmak mümkündür. Fakat bilmek, anlamak mümkün mü? Ne konuşalım? Harfleri bir araya getirerek hikmet bilinebilir mi? (s. 20-21)  

Olgunlaşmaya ihtiyaç duyan bu kainat, her daim yürümeye mahkum bu kervan, hayal bile edilemeycek eşsiz bir sırra, her şeyi kendine çeken Hakk'ın cemalinin nuruna doğru gitmektedir. (s. 93)  

Çünkü olmak için ilk önce olmamak gerekir. (s. 116)

İşte, o zaman Reis ayağa kalktı ve:

- Ey, Beşeriyet! Saadet, hayatı olduğu gibi kabul edip, insana yüklediği yüklere razı olup, bunun daha iyi olması için gayret etmektir, dedi.

O sırada Beşeriyet ayağa kalktı ve:

-Ey Fahr-i Alem Efendimiz! Beşeriyet'in dertlerini anlayan ve bunun ilacını bulan yalnızca sensin, dedi. (s. 123)

Amak-ı Hayal (Hayalin Derinliklerinde)

Filibeli Ahmet Hilmi  

Yayına Hazırlayan: Muhammed Çiftçi  

Dipnotlar: Ali Yıldız  

Kaknüs 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kibrit-i Ahmer'in Peşinde

Râvi

Müslümanların Gerilemesiyle Dünya Neler Kaybetti