Drina Köprüsü

İvo Andriç'in "Drina Köprüsü" romanı, Sokollu Mehmet Paşa tarafından inşa edilen Vişegrad'daki Drina Köprüsü'nün etrafında dönen tarihi bir hikayeyi anlatır. Roman, köprünün yapımı sırasında ve sonrasında yaşanan olayları, çeşitli karakterlerin gözünden okuyucuya sunar ve Osmanlı İmparatorluğu'nun Balkanlar üzerindeki etkisi, kültürel çeşitlilik ve tarihî değişimleri ele alır. 

Kitabı okurken sık sık İhsan Oktay Anar'ın İvo Andriç'in üslubundan ilham aldığına dair içimde bir hissiyat oluştu.

* * *

Hayatta hiç çalışmamış, bir iş görmemiş olanların sabrı pek çabuk tükenir. Ve her işi kolayca eleştirerek hataya düşerler. (s. 67)

"Kimse değilim, sadece yeryüzünde bir yolcuyum. Şu geçici dünyadan geçmekte olan bir yolcu, güneşin gölgesiyim." (s. 92)

İnsanlar böyledir. Çok yükselen ve yükseklerde uçanların düşmesinden adeta tat duyarlar. (s. 115)

Daima başkalarının derdi ile uğraştığından kendini düşünmeye vakit bulamazdı. Onun için yüz yıla yaklaşan yaşamının hep sağlık, mutluluk ve refah içinde geçtiğine inanırdı. (s. 136)

Tabiat kanunlarına göre insanlar daima bütün yeniliklere karşı gelirler. Ama bu uzun sürmez. Çünkü önemli olan, hayatın aldığı biçim değil, hayatın kendisidir. (s. 146)

Yeni devlet, iyi bir idare sistemiyle, insanların cebinden Osmanlı idaresinin zorla çektiğini, acısız ve kimseyi sarsmadan çekip alıyordu. O kadar ki, halk ödediği vergilerin, yükümlülüğünün belki farkında bile olmuyordu. Böylece Avusturyalılar Osmanlılar zamanından fazla para çekiyor, ama bunu daha kolay, daha çabuk ve daha emin bir biçimde yapıyorlardı. (s. 188)

Her kuşağın kendine göre hayalleri vardır. Uygarlığa gelince: Kimi onun hızlanmasına yardım ettiğine, kimi onun çöküşüne tanık olduğuna inanır. Genellikle gerçek olan bir şey varsa o da; bizim ona baktığımız açıya göre alevlenip, için için yanıp sonra da söndüğüdür. (s. 255)

Bugünkü kuşaklar daha çok hayatla değil de, hayat üzerine görüşleriyle meşguldü. (s. 284)

Sessizlik duaya yardım ederdi. Hatta başlı başına bir dua demekti. (s. 343)

Yalnız mümkün olmayan bir şey vardı. O da, dünyayı güzelleştirmek ve insanların daha güzel ve daha rahat bir yaşayış sürmeleri için dayanıklı, ölmez anıtlar yaptıran büyük adamların dünyadan büsbütün yok olmasaydı. Eğer böyle bir şey olursa... Bu, Allah sevgisi de dünyadan kalktı, yok oldu demekti. Hayır!.. Bu olamazdı. (s. 349)

Drina Köprüsü
İvo Andriç

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kibrit-i Ahmer'in Peşinde

Râvi

Müslümanların Gerilemesiyle Dünya Neler Kaybetti