Yolların Ayrılış Noktasında İslam


Kesin olarak anladım ki Müslümanlar arasındaki bu içtimâi ve kültürel çözülüş ve çöküşün, başka değil, yalnız bir sebebi vardı; bu sebep, Müslümanların yavaş yavaş İslami esasların rûh ve manasına uymayı terketme yolunu tutmuş olmaları gerçeğine varıyordu. Bunun sonucu olarak Islâm yine var olmakta devam ediyordu; fakat rûhsuz bir ceset gibi. (s. 15)


Halbuki İslam dünyaya vakar ve hürmetle bakar. O, dünya hayatına tapmaz, fakat onu, daha yüce bir hayata geçiş yolculuğu üzerinde bir muvakkat konak olarak görür. O, bir geçit, hem de zarûrî olan geçit olması itibariyle, onu küçümsemek veya kıymetini inkâr etmek kimsenin hakkı değildir. (s. 29)


O, yollar arasında bir yol değil, tek yoldur. O'nun esaslarını getiren zat, rehberlerden bir rehber değil, gerçek ve tek rehberdir. Bütün yapıklarına ve emrettiklerine uymak, İslama uymanın ta kendisidir. Onu bir tarafa atmak ise İslamın rûh ve hakikatini terketmektir. (s. 100)


Yolların Ayrılış Noktasında İslam

Muhammed Esed

Türkçesi: Hayreddin Karaman

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kibrit-i Ahmer'in Peşinde

Râvi

Müslümanların Gerilemesiyle Dünya Neler Kaybetti