Kayıtlar

Eylül, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Teknoloji ve Kültür Okumaları: Enformatik Cehalet

Resim
  Rami Kütüphanesinde yapacağımız Teknoloji ve Kültür Okumaları etkinliğimiz çerçevesinde ilk okuma programımız için aşağıdaki bağlantıdan kayıt yapabilirsiniz: https://ramikutuphanesi.gov.tr/tr/etkinlikler/tum-etkinlikler/89160003-64f5-4948-8ad6-b6db8c42f0e2

Zamanın Cografyası

Resim
Kültürün ağları arasına daldığınızda cevaplar ne basit, ne de berraktır. Kültürel inançlar tıpkı soluduğumuz hava gibidir, yani öylesine olduğu gibi kabul görürler ki nadiren tartışılır ve dile getirilirler. Ancak bu yazısız kurallar ihlal edildiğinde verilen geçici bir tepki vardır. Benim gibi saf yabancılar kültürel bir mayın tarlasına gözünü kırpmadan dalabilirler. (s. 18) İnsanların hayatlarındaki zaman olgusunu yorumlama biçimleri pek çok çeşitliliği barındırır. Her seviyede köklü farklılıklar vardır: Kültürden kültüre, şehirden şehre ve komşudan komşuya. Ayrıca hepsinden önemlisi, saatin gösterdiği zaman, hikâyenin başlangıcıdır yalnızca. (s. 19) Yabancı bir tempoya uyum göstermek, en az yabancı bir dil öğrenmek kadar zor olabilir. (s. 28) "Bir şehir büyüdükçe, o şehrin sakinlerinin zamanının değeri de yerin artan gelir oranı ve hayat pahalılığı ile birlikte artar; böylece zamanı idareli kullanmak daha mühim hale gelir ve hayat gittikçe daha aceleci ve sinir bozucu olur....

Tevazu

Resim
Stanford Üniversitesi'nde bilgisayar bilimlerinde doçent doktor, Baidu'nun baş mühendisi, Coursera'nın başkanı ve kurucu ortağı olan Andrew Ng, Wall Street Journala şöyle konuştu: "Akıllı makine çağı çok büyük sayıda bireyin çalışamadığına, hayatını kazanamadığına ve vergilerini ödeyemediğine şahit olacaktır. Bu işçilerin yeniden eğitilmesi gerekecek ya da sokakta bırakılma riskiyle karşı karşıya kalacaklar. 1930'lardan bu yana görmediğimiz büyüklükte bir işten çıkarılma ile karşılaşabiliriz." (s. 33) Howard Gardner da benzer bir açıklama yapmıştı: “Gelecek, kendilerini yaşam boyu öğrenmeye adamış kişilerin ve kurumların olacaktır.” (s. 35) Akıllı makinelerin içinde bulunduğu çağda (ki biz buna AMÇ veya Akıllı Makine Çağı diyoruz) operasyonel mükemmellik hemen tamamıyla teknoloji temelli hâle gelerek, insan yenilikçiliğini değer yaratmanın merkezine yerleştirecektir. Örgütlerin hızla değişen ortamlara uyum sağlayabilen ve çok iyi öğrencbilen (hiper-öğrenen) in...

Enformatik Cehalet

Resim
16. yüzyıldan itibaren Avrupa'nın entellektüel haritalarını zorlamaya başlayan deneysel bilim anlayışı, 18. yüzyılın ortalarında bütün rakiplerini bertaraf eder ve 1890'larda "Avrupa'nın entellektüel kumandasını" ele geçiren kuşakla birlikte karşımıza, "tarihte eşi görülmemiş bir bilim adamı tipi" çıkar. Bu adam, herhangi bir yargıya varabilmek için bilinmesi gereken onca şeyden sadece bir tek bilimi ve hatta o bir tek bilimin bile sadece kendi uğraştığı bölmesini bilen biridir. Üstelik bu adam, kendi ilgi alanının dışında kalanları bilmemenin erdem olduğunu da iddia eder. Kültürün bütününe yönelik ilgi, bu adamların gözünde "diletantizm", yüzeysel meraktır. Deneysel bilim, gelişmesini büyük ölçüde işte bu "ortalama", hatta "ortalamanın da altında" kişilerin emeğine borçludur. Bu durum, ortaya "olağanüstü gariplikte" bir insan tipi çıkarmıştır. Bu tip, (ki Ortega bütün "uzman"ları bu kategoriye sokar) esk...

Hissedilen Zaman

Resim
MS 400 yılı civarında Augustinus meseleyi şöyle ifade etmişti: "Muhtemelen  şöyle demek doğru olur: Üç zaman vardır; geçmiş şeylerin şimdiki zamanı, mevcut şeylerin şimdiki zamanı ve müstakbel şeylerin şimdiki zamanı." (s. 51) Hissedilen Zaman Marc Witmann

Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı

Resim
Doğrusu garip bir şeydi; gerçek, kapınızı çalıyor ve siz “Git buradan ben gerçeği arıyorum.” diyorsunuz ve o da gidiyor. Gerçekten garip. (s. 13) "Yeni nedir?", ilginç ve sonsuza dek uzanan bir soru, fakat üzerine gidilirse ortaya çıkan, boş şeylerin ve modanın sonsuz şaklabanlığı, yarın dibe çökecek bir çamurdur. Bunun yerine "En iyi nedir?" sorusuyla uğraşmayı yeğlerim ki bu soru enine değil de derinlemesine hareket ettirir insanı; ona verilecek yanıtlar, dipteki çamuru söküp akıntıyla götürmeye eğilimlidir. İnsanlık tarihinde, düşünce kanallarının çok derin oyulduğu, hiçbir değişikliğin mümkün olmadığı, hiçbir yeni şeyin gelişmediği ve "en iyi"nin bir dogma konusu olduğu çağlar vardır, fakat bugünkü durum bu değil. Bugün ortak bilincimizin akıntısı kendi kıyılarını bozuyor. Ana doğrultusunu ve amacını yitiriyor, çukur yerleri basıp, tepelerin karayla bağlantısını kesip yalıtıyor ve tüm bunlar kendi iç momentine körlemesine uymaktan başka hiçbir amaca da...

Açlık

Resim
  Allah bilir, diye düşündüm, iş arasam bir faydası olur mu? Aldığım o bir sürü ret cevapları, o yarımağız vaatler, düpedüz hayır'lar, beslenmiş de boşa gitmiş ümitler, her seferinde sonuçsuz kalmış yeni yeni teşebbüsler, bende cesaret diye bir şey bakmamıştı. Son defa bir tahsildarlık için başvurmuş, ama geç kalmıştım; elli kron kefalet akçası da bulamamıştım üstelik. Her seferinde şu veya bu engel çıkıyordu karşıma. İtfaiye Müdürlüğü'ne de gitmiştim. Salonda elli kişi kadardık; güçlü kuvvetli olduğumuz, gözümüzü daldan budaktan esirgemediğimiz sanısını vermek için göğüslerimizi germiştik. Bir muavin dolaşıyor, isteklileri gözden geçiriyor, kollarımızı elliyor, bazı sorular soruyordu. Bana da geldi, başını salladı sade, gözlüğümden ötürü bu işe yaramayacağımı söyledi. Gittim, sonra döndüm geldim gözlüksüz. Kaşlarımı çatmış durdum, bıçak gibi keskindi bakışlarım. Adam geldi yine önüme, gülümsedi, geçip gitti: tanımıştı herhalde. İşin kötüsü, elbiselerimden hayır kalmamıştı: hiç...