Hyunam-Dong Kitabevi
Yeni açılan bir kitabevinin etrafında şekillenen hayatlar, anlam arayışları… Sade ve akıcı bir üslupla yazılmış. Kore edebiyatından okuduğum ilk eser.
* * *
“Kitapta sevdiğim nokta, kitap okumanın bir başarı olmadığını düşündürmesiydi” dedi Youngju gülerek.
“Doğru düşünmüşsünüz” diye gülerek yanıtladı Areum. “Kitap okumanın dünyaya bakışımızı genişlettiği söylenir ki bu da dünyayı daha iyi anlayabilmemizi sağlar, anlayışa sahip oldukça da güçleniriz. Güçlendiğimiz yönünü başarıyla bağdaştıran insanlar olsa da durum yalnızca güçlenmekle sınırlı değil; anlayış beraberinde acıyı da getirir. Kitaplar, kısıtlı deneyimlerimizle hiç görmediğgimiz bir dünyanın barındırdığı acılarla çevrelenmiştir. Bir başka deyişle, eskiden farkında olmadığımız ıstıraplarla karşı karşıya kalırız. Bir başkasının kederini derinden hissederken sadece kendi başarınmız ve mutluluğumuzun peşinden koşmak zorlaşır. Bu yüzden kitap okumanın, aksine bizleri bahsedilen o başarıdan uzaklaştırdığı kanaatindeyim. Kitaplar bizi başkalarının önüne ya da üstüne koymaz; başkalarının yanında durmamızda yardımcı olur. Bu sebeple bizler bir başka açıdan başarıya ulaşıyoruz aslında.”
“Hangi açıdan?” diye sordu Youngju.
“Biraz daha insaniyet kazanıyoruz diyebiliriz. Kitap okurken başkalarının duygularını paylaşabiliyoruz. Bizleri bitmek tükenmek bilmeyen bir telaşla başarıya koşturacak şekilde tasarlanmış bu dünyada, koşmayı bırakıp etrafimızdaki insanlara bakma olanağını elde ediyoruz. Bu yüzden daha fazla insan kitap okursa bu dünyanın biraz daha güzelleşeceğini düşünüyorum” dedi Areum. (s. 41-42)
“O halde toplum düzelene dek kitap okumanın güç olduğunu söyleyebilir miyiz?” diye sordu Youngju.
“Toplum düzelene kadar bekleme fikrinden hoşlanmıyorum. Kitap okuyanlar, yani başkalarının acılarını paylaşabilenler çoğalmalı ki dünya daha hızlı güzelleşebilsin” dedi Areum. (s. 44)
“Evet, Simio amca filmde şöyle bir şey diyor” diye başladı Minjun. Başını hafifçe eğip bir anlığına duraksadı ve tekrar Youngju'ya baktı. “Müzikte ahengin kulağa hoş gelebilmesi için öncesinde ahenksizlik olmalıymış. Bu sebeple müzikte ahenk ve ahenksizliğin bir arada var olması gerekiyormuş. Yaşamınmızın da müzik gibi olduğunu söylüyor. Uyumdan önce uyumsuzluk olduğu için hayatlarımızın güzelliğini hissedebiliyormuşuz.“ (s. 102)
Tıpkı kitaplar gibi, kitabevlerinin de hayatta kalma şansına sahip olması için öncelikle insanlar tarafından bilinmesi gerekiyordu. (s. 193)
İçinde olduğu anı yaşayan kişinin tutumu hayata karşı olgun bir tutumdur. (s. 220)
"Etrafının iyi insanlarla dolu olduğu bir yaşamın başarılı bir yaşam olduğunu düşünüyorum. Toplumsal açıdan başarılı olamasam bile, o insanlar sayesinde her gün başarılı bir gün geçiriyorum." (s. 256)
Hyunam-Dong Kitabevi
Hywang Boreum
Yorumlar