Küçük Şey Yoktur




19.Yüzyılın büyük İngiliz ressamlarından William Holman Hunt’ın, bir bahçeyi tasvir eden tablosu Londra Kraliyet Akademisi’nde sergileniyordu. Hunt’ın “Kâinatın Işığı” adını verdiği bu tabloda geceleyin elindeki fenerle bahçede duran filozof kılıklı bir adam görülüyordu. Adam, serbest kalan eliyle bir kapıya vuruyor ve içeriden bir cevap bekler gibi görünüyordu. Tabloyu tetkik eden bir sanat eleştirmeni Hunt’a dönerek: “Güzel bir tablo doğrusu, ama manasını bir türlü kavrayamadım” dedi , “Adamın vurduğu kapı hiç açılmayacak mı? Ona tokmak takmasını unutmuşsunuz da...”

Hunt gülümsedi : “Adam alelâde bir kapıya vurmuyor ki...” dedi.

“Bu kapı, insan kalbini temsil ediyor. Ancak içeriden açılabildiği için dışarıdan tokmağa ihtiyaç yoktur.”

* * *

Âriflerden biri, çamurlu kaygan bir yolda, eteklerini toplayarak, dikkatli adımlarla yürüyordu. Fakat bütün çabasına rağmen düştü. Her tarafı çamur olduğu için, artık serbestçe yürümeye başladı. Bir taraftan ağlıyor ve: “İşte, günaha düşmeden önce günahlardan sakınan adamın hali budur. Bir defa, iki defa... Günaha düştükten sonra, artık aldırış etmeden onun ortasında yürümeye başlar!” diyordu.

Kemal Ural, Küçük Şey Yoktur, Şule Yayınları

KÜÇÜK ŞEY YOKTUR
Kemal Ural
Şûle YAyınları

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hz. Muhammed’in Liderliği

Râvi

Kibrit-i Ahmer'in Peşinde