Yüreğinin Götürdüğü Yere Git

 

Sen de seksen yaşına gelirsen, göreceksin ki insan bu yaşta kendini eylül sonunda bir yaprak gibi hissediyor. (s. 15)

Akmayan gözyaşları kalpte birikirler, zamanla kabuk tutarlar ve kirecin çamaşır makinesini tıkaması gibi kalbi tıkayıp felç ederler. (s. 16)

Sana zaman yitirmenin hiç de kötü bir şey olmadığını hatırlattığım zaman müthiş irkiliyordun. En çok da, hayatın bir koşu değil, hedefi vurmak olduğunu söylediğimde dehşete kapıldın: önemli olan zamandan tasarruf değil, bir hedef bulmaktır. (s. 21)

Amerikan Kızılderililerinin şöyle bir deyişi varmış: 


"Bir insanı yargılamadan önce gökte üç ay eskiyinceye dek onun mokasenlerinde yürü." 


O kadar hoşuma gitti ki, unutmamak için telefonun yanındaki not defterine yazdım. 


Dışarıdan bakınca pek çok yaşam yanlış, mantıksız, delice görünebilir. Dışarıda kaldığın sürece insanları ve ilişkilerini yanlış yargılayabilirsin. 


Yalnızca içinden, yalnızca gökte üç ay değişene dek onun mokasenleri içinde yürüyerek, dürtüler, duygular, insan şöyle değil de böyle davranmaya yönelten nedenler anlaşılabilir. 


Anlayış, bilgiçliğin kibiriyle değil, alçakgönüllülükle doğar. (s. 136-137)


Yapılacak ilk devrim, insanın kendi içinde yapacağıdır, evet ilk ve en önemli devrim budur. İnsan kendi hakkında bir düşünceye sahip değilken bir düşünce uğruna savaşmak, yapılabilecek en tehlikeli şeylerden biridir. (s. 158)

Yüreğinin Götürdüğü Yere Git
Susanna Tamaro

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kibrit-i Ahmer'in Peşinde

Râvi

Müslümanların Gerilemesiyle Dünya Neler Kaybetti