Dijital Yerliler
Bu kadar çok terimi arka arkaya sıralarken insan sözcüğünün arada ezilmemesini sağlamak gerekiyor. İnsan ve insanlık, yani insani değerler bu kurgu içinde her zaman yol gösterici olacak ve olmak durumunda. Teknoloji ve özellikle yapay zekanın bilgi olarak insanları geçeceği savı, robotlar ve yapay zeka öngörüleri arasında sıkça yer buluyor. 1.000 IQ'lu ayakkabılardan bahsedilen bu yeni dünyada, robotların ve yapay zekanın insanlığı ele geçirmesinin önüne ancak insani değerlerimizle geçebiliriz. Değer yaratma konusunda eğitilmiş bireylerden oluşan toplumlar, insanlık için çalışacak ve üst ırk sıkıntısı olmadan herkesi kapsayacak bir dünya düzeni kurgulayacak. Bu önerme, robotlar ile birlikte çalışmaya kadar uzanan bir dizi kurgu içinde insanın var olma ve yol gösterme formülünü de özetliyor.
Bu formülü hayata geçirmek için farklı düşünüp hayal kurabilen ve teknolojinin imkanlarını kullanarak bunları hayata geçirebilen çocuklara ya da geleceğin büyüklerine ihtiyacımız var. Dijitalleşen dünyada teknolojinin sağladığı olanaklarla barışık olmak çocukların hayallerini gerçekleştirebilmesi için önemli bir olanak yaratıyor. Tek sınırın gökyüzü olduğu bu dünyada hayal kurabilen ve kendini gerçekleştirebilen çocuklar başarılı olacak. (s. 27-28)
21. yüzyıl becerilerini geliştirmek için geleneksel eğitim metotlarından yararlanmak ne yazık ki mümkün değil. Tek tip insan yetiştirmek üzere kurulan, yaratıcılığı değil ezbercilik ödüllendiren geleneksel eğitimden çıkarak, bireyin kendi kendisini geliştireceği, birbirinden öğrenmenin sağlandığı, öğretmen ve eğitimcilerin koç/kolaylaştırıcı oldukları eğitim modellerine geçmek gerekiyor.
Örgün eğitim kurumları değişimin hızına yetişemediği için, gençler öğrenim ihtiyaçlarını çoğunlukla okul dışında gideriyor. (s. 46)
Çokuluslu firmaların başında olan her beş CEO'dan dördü yaratıcılık ve problem çözmedeki yetenek boşluklarının işe alınmayı zorlaştırdığını ve mevcut işlerin neredeyse yarısının önümüzdeki yirmi yıl içinde otomasyona geçişten dolayı kaybolacağını söylüyor. Örgün eğitim sonrasında mezunlarda ciddi teknik beceri eksikleri olmasına rağmen; asıl derin eksiklikler empati, sosyal zeka, yaratıcılık, iletişim ve yargılama gibi teknik olmayan insani becerilerinde var. Ayrıca mevcut örgün eğitim sistemimizde değişiklik yapılmazsa 2020 yılından itibaren iş dünyasının aradığı yetkinliklere sahip mezun sayısında çok büyük bir açık olacak, iş gücünde beklenen bu açığı kapatmanın yolu ne yazık ki kısa dönemli beceri kazandırma kamplarından geçmiyor. Eğitim modelimizde hızla reforma gidilmesi gerekiyor. Artık farklı düşünmeye başlamalıyız. (s. 85-86)
Dijital Yerliler
Zeynep Dereli
Bu formülü hayata geçirmek için farklı düşünüp hayal kurabilen ve teknolojinin imkanlarını kullanarak bunları hayata geçirebilen çocuklara ya da geleceğin büyüklerine ihtiyacımız var. Dijitalleşen dünyada teknolojinin sağladığı olanaklarla barışık olmak çocukların hayallerini gerçekleştirebilmesi için önemli bir olanak yaratıyor. Tek sınırın gökyüzü olduğu bu dünyada hayal kurabilen ve kendini gerçekleştirebilen çocuklar başarılı olacak. (s. 27-28)
21. yüzyıl becerilerini geliştirmek için geleneksel eğitim metotlarından yararlanmak ne yazık ki mümkün değil. Tek tip insan yetiştirmek üzere kurulan, yaratıcılığı değil ezbercilik ödüllendiren geleneksel eğitimden çıkarak, bireyin kendi kendisini geliştireceği, birbirinden öğrenmenin sağlandığı, öğretmen ve eğitimcilerin koç/kolaylaştırıcı oldukları eğitim modellerine geçmek gerekiyor.
Örgün eğitim kurumları değişimin hızına yetişemediği için, gençler öğrenim ihtiyaçlarını çoğunlukla okul dışında gideriyor. (s. 46)
Çokuluslu firmaların başında olan her beş CEO'dan dördü yaratıcılık ve problem çözmedeki yetenek boşluklarının işe alınmayı zorlaştırdığını ve mevcut işlerin neredeyse yarısının önümüzdeki yirmi yıl içinde otomasyona geçişten dolayı kaybolacağını söylüyor. Örgün eğitim sonrasında mezunlarda ciddi teknik beceri eksikleri olmasına rağmen; asıl derin eksiklikler empati, sosyal zeka, yaratıcılık, iletişim ve yargılama gibi teknik olmayan insani becerilerinde var. Ayrıca mevcut örgün eğitim sistemimizde değişiklik yapılmazsa 2020 yılından itibaren iş dünyasının aradığı yetkinliklere sahip mezun sayısında çok büyük bir açık olacak, iş gücünde beklenen bu açığı kapatmanın yolu ne yazık ki kısa dönemli beceri kazandırma kamplarından geçmiyor. Eğitim modelimizde hızla reforma gidilmesi gerekiyor. Artık farklı düşünmeye başlamalıyız. (s. 85-86)
Dijital Yerliler
Zeynep Dereli
Yorumlar