Mesnevi - İlk 18 Beyit Şerhi
İşit Ney’den, nasıl hikaye ediyor;
Ayrılıklardan şikayet ediyor.
Şerh: Ney'den kastedilen, irfan sahibi ve akıllı insandır ki onun ağzından her güzel ve anlamlı sözler çıkar.
Beytin ikinci mısrasında “Ney ayrılıklardan şikayet eyler” denmesi kişinin de ruh aleminden ayrılıp dünyada bulunmasından ve kederlere düşmesinden şikayet etmesini ifade eder.
Mesnevî'nin ilk beyti olan bu beyitte Celaleddîn-i Rumî hazretlerinin söze duymak ile ilgili olan "işit" emriyle başlamasının sebebi hem ifade ettikleri Ney’in sesinin duymaya muhtaç, hem de kulağın diğer azalardan daha faziletli olmasındandır. Kulaktan sonra azaların en itibarlısı olan göz bile sadece bazı sınırlı maddi şeyleri görebilir. Kulak ile ise akılla anlaşılabilir manevi sonsuz birçok şey işitilebilir.
Peygamberler de Allah'ın iki cihan saadeti emirlerini tebliğ ederken doğal olarak muhataplarının kulaklarına hitap ederlerdi.
Göz güneşin nuru ve mum ışığı olmayınca göremez, atıl ve bîtab kalır. Kulak ise güneş, ay, mum ışığı gibi ışıklara ihtiyaç duymaz ve daima duyar. Çeşitli duyumlar ile aklın nurunu ve bu sayede edinilen bilgilerin kuvvetini her şeyden ziyade artırır ve insanın kıymetini yüceltir. Özellikle Kur’an-ı Kerim’de bulunan hükümler ve ayetler açıklanırken duymak ve görmek fiilleri mevzu bahis olduğunda duymanın görmekten önce geldiği açıktır. Allah peygamberlerden hiçbirini sağır olarak göndermedi. Fakat âmâ olanları vardır.
Beyitte arif kişinin Ney'e benzetmesinde birçok sebepler vardır. Bir kaçını yazalım:
Öncelikle, Ney kamışlıkta kesilmemiş halde iken sürekli taze olur. Kesildikten sonra ise kurur. Arif kişinin ruhu da ruhlar aleminde sonsuz manevi lezzetlere sahip iken, gaddar ve feyizsiz dünyaya gelince bir tatlı su gibi olan ruhlar aleminden mahrum kalır ve susuz kalmış gibi kurur.
İkinci olarak Ney’den aşıkane sesler çıkar. Arif olan insandan da aşıkane ve arifane sözler çıkar.
Üçüncü olarak, Ney'in sesi dinleyenlerin aşkını artırır. Arifin de ibret verici hikmetli sözleri duyan kişilerin aşkını artırır ve kalplerini dünyanın sıkıntılarından kurtarır.
Dördüncü olarak, Ney'in sesinden ve feryadından genellikle bir hikaye, bir aşk macerası hissedilir. Arifin sözünden de çoğu zaman gerçek aşıkların halleri ve İlahi alemin büyük sırları anlaşılır.
Beşinci olarak, Ney'in hüneri cisminin görünürlüğünde değil derunundadır. Arifin de manevi olgunluğu içerdendir.
Altıncı olarak, Ney'in kamışı doğrudur. Arifin de hali doğru ve yaratılışı kerimdir.
Yedinci olarak Ney kamışlıktan kesilip ayrıldığı için garip kaldı. Ruhlar aleminden ayrılan arif de dünyada garipdir.
Sekizinci olarak, Ney'in içi her şeyden boş, sadece aşk nefesiyle doludur. Arif de her türlü kin ve düşmanlıktan uzak olup kalbi Allah aşkı ve sevgisiyle dolmuştur.
Dokuzuncu olarak Ney kendiliğinden aşıkane ses çıkaramaz. Üstad bir üfleyicinin nefesine ihtiyacı vardır. Arif de veraset yoluyla sahip olduğu bereketli bir nefesle doludur. İşte, Mesnevi’de bu hikmet ve ruhaniyetten bahsedilecektir. (s. 82-86)
Abidin Paşa’nın Mesnevi-i Şerif Tercüme ve Şerhi (İlk 18 Beyit)
Borsa İstanbul

Yorumlar