Kayıtlar

2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Amak-ı Hayal (Hayalin Derinliklerinde)

Resim
- El öpmek? Niçin? dedi. İstersen konuşalım. Fakat konuşmaktan ne çıkar ki! Kim bilir şimdiye kadar kaç merkep yükü kitap okudun. Fakat bunlardan ne anladın? Hiç, değil mi? İnsanlar neyi bilirler? Zevk ve bencilliklerinin arzuladığı sanatsal birtakım şeyleri... Fakat hak ve hakikat hususunda ne bilirler? Hiç! Akıl yoluyla hakkı bulmak mümkündür. Fakat bilmek, anlamak mümkün mü? Ne konuşalım? Harfleri bir araya getirerek hikmet bilinebilir mi? (s. 20-21)   Olgunlaşmaya ihtiyaç duyan bu kainat, her daim yürümeye mahkum bu kervan, hayal bile edilemeycek eşsiz bir sırra, her şeyi kendine çeken Hakk'ın cemalinin nuruna doğru gitmektedir. (s. 93)   Çünkü olmak için ilk önce olmamak gerekir. (s. 116) İşte, o zaman Reis ayağa kalktı ve: - Ey, Beşeriyet! Saadet, hayatı olduğu gibi kabul edip, insana yüklediği yüklere razı olup, bunun daha iyi olması için gayret etmektir, dedi. O sırada Beşeriyet ayağa kalktı ve: -Ey Fahr-i Alem Efendimiz! Beşeriyet'in dertlerini anlayan ve bu...

Amak-ı Hayal (Hayalin Derinliklerinde)

Resim
Bahusus ki (özellikle) kasvet neşeden ziyade (daha fazla) sari (bulaşıcıdır). (s. 18)   Tekrar söze başlayarak "İsminiz nedir?" dedi.   — Ahmet Raci   — Ahmet Raci mi? [Gülerek:] Beşeriyetin ismini gasp etmişsiniz nurum!   — Nev-i beşer o kadar aciz ve zayıf ve muhtaçtır ki; hayatını, reca ile imrar eder (umut ile devam ettirir). Raci (umutlu) demek, insan demektir. (s. 23)   Amak-ı Hayal (Hayalin Derinliklerinde)   Filibeli Ahmet Hilmi   Şerh ve Açıklamalar: Bahaeddin Sağlam   Kitsan  

Suç ve Ceza

Resim
Suç ve Ceza'yı üç kez okudum, ortalama 6-7 yılda bir. Yine de okurum. Dostoyevski'nin başyapıtlarından biri. Şule Yayınlarından Mehmet Ali Özkan Bey'in tercümesi gayet güzel. Kitabın sonunda Raskolnikov'un gittiği yerlerle ilgili harita da var. Ayrıca yine kitabın sonunda romanla ilgili tahlil ve eleştiriler de yer alıyor. Altını çizdiğim satırların/paragrafların yanı sıra içerik (index) kısmını da aşağıda paylaştım. Kitabı okumamış olanlar o kısım da gözlerini kapasınlar ya da bakmasınlar :) Ayrıca Suç ve Ceza'yı 3. kez okurken başıma gelenleri merak ederseniz Kitaplarıyla Gizli Gizli Bakışan Adam yazımı da okuyabilirsiniz :) "Şu işe bak, hem bu kadar korkunç bir iş tasarlıyor olayım, hem de böylesi beş para etmez bir şeyden korku duyayım." diye düşünerek, tuhaf bir şekilde gülümsedi. "Hımm... evet... insan dünyanın kaderini ellerinde tutar da, yine, sırf korkaklığı yüzünden, kendini olayların akışından kurtaramaz —gün gibi aşikar bir gerçek bu.. . ...

Sabredenler ve Şükredenler

Resim
Bilmiş ol ki, Allah Teâlâ sabrı, tökezlemeyen bir at, körlenmeyen bir kılıç, bozguna uğramayan bir ordu, yıkılamayan, hatta gedik bile açılamayan muhkem bir kale kılmıştır. Sabır ile nusret (zafere ulaşma) iki kardeştir, bunlar bir anadan süt emmiş ve hiçbir zaman birbirinden ayrılmayacaklarına dair yemin etmişlerdir. (s. 9) Cüneyd b. Muhammed'e sabırdan sorulduğunda, "sabır, insanın yüzünü ekşitmeden acıları yudumlamasıdır" diye cevap vermiştir. (s. 19) Zünnun da, "Sabır; insanın yasaklardan uzak kalması, belanın acılarını yudumlarken sükunet ve vakarını muhafaza etmesi, fakir düştüğünde de zengin görünmesidir" demiştir. (s. 19) Bazıları da sabır; bela geldiğinde edep ve ciddiyeti muhafaza etmekten ibarettir, demişlerdir. Diğer bazıları da sabır, bela geldiğinde şikâyet etmemektir, demişlerdir. (s. 19) Ebû Ali Dekkak diyor ki: "Sabır, takdire itiraz etmemektir. Şikayet etmeksizin belayı açıklamak sabra zıt değildir. Nitekim Allah Teâlâ, Eyyub aleyhisselam,...

Fatih Harbiye

Resim
​ Darülelhan'ın (Konservatuvarın) alaturka kısmında ud eğitimi alan Neriman, mensup olmakla iftihar ettiği Doğu kültürünü çok seven babası Faiz Bey'le on beş yaşından beri Fatih semtinde oturmaktadır. Yine bu semtte ta­nıştığı, babasına çok benzeyen ve Darülelhan'da kemençe eğitimi alan Şinasi ile yedi yıldır nişanlı­dır. Bütün mahalle, tahammül sınırlarını zorlayan bu nişanlılık ilişkisinin evlilikle bitmesini beklemektedir. Ancak Neriman'ın Darülelhan'da tanıştığı Macit, onun içinde yer etmiş Batılı bir hayat yaşama isteğini uyandırır. Neriman, Beyoğlu'nda, Harbiye'de yaşanan ışıltılı hayat tarzına imrenerek yaşadığı muhitten, evlerinden, babasın­dan, Şinasi'den ve hatta doğuyu temsil ettiğini düşündüğü kedisinden bile nefret etmeye başlar. Tramvay yoluyla birbirine bağlanan ama birbiriyle bağdaşması mümkün olmayan iki semt, Fatih ve Harbiye, aynı coğrafyada yaşanan bir kültür ve zihin geriliminin cepheleridir. Türk edebiyatının en üretken kalemi Pe...

Mecâlis-i Seb'a (Yedi Meclis)

Resim
​ Ey Sultan, ey Padişah! Sözümüzü halimizin özü kıl. (s. 30) * * * Hak dergâhına aşık olanlar, zenginliğin namaz darphanesinde yakarış akçesiyle niyaz sikkesi elde etmekten kaynaklandığına inanırlar. (s. 90) * * * Sadıklar, gönül akçesini hakikat madeninde ararlar ve ihlasın halis altınını oradan elde edip üzerine müşahade yazısı yazarlar. (s. 91) * * * Azizim, buğday gösterip arpa satan ve kara yüzlü koca karısını beyaza bürüyerek genç gösteren bu fani ve hilekâr gaddar dünyanın bu siyahlığı ve kara işleri, onun bu çirkin rengi sende tabiat olup çıkmasın sakın. Sakın ilâhî aynaya düşman olmayasın, yarasa niteliği ve gün ışığı düşmanlığı yerleșmesin sana. Gün ışığına düşman olmayasın sakın. (s. 45) * * * Sanma ki tek ​​ israf, birkaç kuruşu boşa harcaman ya da bir kaç yük buğdayı hesapsızca harcaman veya miras kalan büyük miktardaki malı boș yere eğlencede harcamandır. Asıl büyük israf șu değerli ömrü boşa harcamaktır. Öyle ki bir saatlik ömrü yüz...

Doğu Yolculuğu

Resim
​ Hizmetkâr Leo'ya, sanatçıların yarattığı imgelerin kesinlikle çok canlı olmasına rağmen, ​​ kendilerinin neden bazen yarım insan gibi göründüğünü sordum. Leo bana baktı, soruma şaşırmıştı. Sonra kucağındaki kaniş köpeğini yere bırakıp dedi ki: "Anneler de böyledir. Çocuklarını doğurup onlara sütlerini ve güzelliklerini ve güçlerini verdikten sonra kendileri görünmez olurlar, artık kimse onları arayıp sormaz." "Ne kadar üzücü," dedim, aslında pek de düşünmeden. "Bence, diğer tüm şeylerden daha üzücü değil," dedi Leo, "üzücü belki ama bir yandan da güzel. Yasa böyle gerektiriyor." "Yasa mı?" diye sordum merakla. "Ne yasası, Leo?" "Hizmet yasası. Uzun ömürlü olmak isteyen, hizmet etmek zorundadır. Fakat hükmetmek isteyen uzun ömürlü olmaz." "O zaman neden herkes hükümranlık peşinde?" "Çünkü yasayı bilmiyorlar. Hükmetmek için doğmuş olan çok az kişi vardır ve bunu neşe ...

Gelin Tacı

Resim
Tövbe, kalbin karalığını gideren ve makbul ameller yaptıran şeydir. Allah'ın rızasının hoş kokusu tövbede bulunur. Öyleyse durmadan tövbe edip Allah'tan bağışlanmayı dile! Bunu başarabilirsen, her anını çok bereketlendirirsin. (s. 17) Bir kişinin aklını ve zekasını ölçmek istediğinde, ona dikkat et, eğer sen ona birinden bahsettiğinde, kalkar da o kimsenin kusurlarını sayıp döker ve sonunda “Sen bana ondan hiç bahsetme, o şunu ve bunu yapmış biridir!” derse, bil ki o kişinin gönlü haraptır ve onda hiçbir marifet (irfan) yoktur! Buna karşılık, o sana onu iyi yönleriyle tanıtır ve yanlışlarından söz edildiğinde olup bitenin iyi yanını görmeyi dener ve "Belki yanılmıştır veya bir mazereti vardır yahut da o davranış ona uymaz!" derse, bil ki onun gönlü ölü değil diridir! Çünkü mümin, müslüman kardeşinin şeref ve haysiyetini koruyacak şekilde hareket eden kimsedir! (s. 28) Allah’ın muhabbetinin hazzını tatmadan sakın bu binayı (dünyayı) terk etme! (s. 32) B...

Fakr'a Övgü

Resim
Dinin hakikati, özne ve nesne arasındaki kutuplaşmayı çözer; velayetin reçetesini verir; yaratıldığı şekliyle ideal insana bakar ve ona Cenab-ı Hakk'ın yeryüzündeki iradesini gerçekleştirmek için hilafet verir; gizli hazineleri ortaya çıkarır; Allah'ın birliğinin tanığıdır; batıni anlamların anahtarını verir.(s. 17) Eğer insan, hayatındaki belli şeyleri değiştirmek istiyorsa, öncelikle kendi yetersizliklerini idrak etmeli, durumundan huzursuz olmalı ve bunun için bir şeyler yapmak istemelidir. (s. 24) İnsan bugün kendi cehennemini oluşturuyor. Cehennem, cehalet ve gafletten başka bir şey değildir. Cennet ise, içimizdeki ilahi hakikati açıkça bilmek, görmek ve tatmaktır. (s. 26) “... ve ruhun balıkları ilahi ağa güvenmeyi terketmeksizin yüzerler.” (Frithjof Schuon) (s. 31) Cenab-ı Hakk’a yakınlaşmanın tek yolu, onun rızasını kazanmaktır. Bu da kullukla mümkündür. (s. 43) İlahi düzenle uyum içinde kalarak, sade, haya sahibi, mütevazı ve mutedil insanlar olabiliriz. İn...

Kalbin Anlamı

Resim
Hakîm Tirmizi'nin Beyanü'l Fark isimli eserinden Kalb bahsinin yer aldığı bölümler Kalbin Anlamı başlığıyla kitaplaştırılmış. Kalbin içinde yer alan kısımlara dair bilgiler yer alıyor.. Kalb, insanın içinin ve derinlerinin bütün derecelerini kendinde toplayan genel anlamlı bir addır. (s. 15) Kalb, bilginin esaslarının kaynağıdır. Çünkü kalb suyun pınarı olduğu gibi sadr bu suyun toplandığı bir göle benzer. Su pınarından göle su aktığı gibi sadra da kalpten bilgi gider. (s. 19) Kuşkusuz mümin, nefsiyle ve nefsin kuruntularıyla sınanır. Nefse, sadra girmek yoluyla [insana] baskı kurarak onu yönetme gücü verilmiştir. Nefsin kaynağı içtedir ve [sadra] yakın bir yerdedir. Heyecanı ise, kandan ve necasetin gücünden kaynaklanır. Böylece, dumanının karanlığı ve ateşinin sıcaklığıyla insanın içini doldurur. Sonra, vesvese ve anlamsız kuruntularıyla beraber sadra girer. Bu ise, Allah'ın sadrı sınamasıdır. Bu sınamanın amacı, dürüst bir şekilde efendisine sürekli yakarması ve ...

Kalbin Mahiyeti

Resim
Erzurumlu İbrahim Hakkı'nın Marifetname isimli eserinden Kalb bahsinin yer aldığı bölümler Kalbin Mahiyeti başlığıyla kitaplaştırılmış. Ey Dost! Kuşkusuz ki, Allah ehli demişlerdir ki: Allahu Teala kendi merhametiyle kullarını kendi merhametinden ırağa atmamıştır. Acımasının kemaliyle devlet, marifet ve muhabbetini, huzur saadeti ve yakınlığını onlardan esirgememiştir. (s. 88) Gönül, huzurda hazır olsa, hisler mamur ve mesrur olur. Dünya konaklarını geçmek binekle, mana konaklarını geçmek kalbledir. Selim kalbin kıblesi Hüda'dır. Adeti, kazaya rızadır, kalpler üçtür ki: Bir ihsan bekleyen kalb, biri rıza bekleyen kalb ve biri kavuşma bekleyen kalbdir. Gönül gülistanında irfanın reyhan ve gülünü koklayıp, vahdet gülistanını içmek ve aşk nağmelerini dinlemek, eşyanın tümünden daha izzetlidir. (s. 99) Akıl bir alettir ki, kulluğu bilmek için gönülde hasıldır. (s. 106) Akıl, yürekte bir nur ve basirettir. (s. 106) Gönül, hükmü geçen bir sultandır ki, bedenin bütün uzuvl...

Okumayı Seven Mühendisin Kitap Listesi

Resim
Dostlar teveccüh gösterdiler. Bir kitap listesi hazırlamamı talep ettiler.. Okuyup beğendiğim kitaplara ait bir liste çıkardım. Tercüme eserlerde ya da yayın evinin önemli olduğu baskılarda yanlarına özellikle belirttim. Altını çizip buraya aktarabildiklerimin üzerine ayrıca bağlantı da ekledim. İstifadeye medar olması dileklerimle.. (Soldaki resim kızıma ait. Bir elimde çay bir elimde kitap var. Kedimiz Karadut ve kızım 😊) İrfan Kitaplığı ve Şark Klasikleri Hz. Muhammed'in Hayatı, Martin Lings Çöle İnen Nur, Necip Fazıl Kısakürek Çölde Biten Rahmet Ağacı , Safiye Erol Mesnevi , Mevlana, Çev: Şefik Can, Ötüken Neşriyat Fihi Ma Fih , Mevlana, Çev: Cemal Aydın, Sufi Kitap Mantıku't Tayr (Kuşların İlahisi) , Feridüddin Attar, Çev: Cemal Aydın, Sufi Kitap Şeyh-i Ekber’in Kaleminden Bir Sûfi’nin Portresi: Zunnûn-i Mısrî , İbn Arabi Hayat Nedir? , Hace Yusuf-i Hemedani Hikem-i Ataiyye (Tasavvufi Hikmetler) ,  Ataullah İskenderi, Çev: Mustafa Kara, Dergah Yayınları ...

Ezilmiş ve Aşağılanmışlar

Resim
Sabahtan beri dolaşmıştım ama istediğim gibi bir yer bulamamıştıın. Tek oda bile olsa, ayrı bir daire olsun istiyordum. Sonra, geniş -elbette kirası da az- olmaydı. Dar yerde kişinin düşüncelerinin de daraldığını anlamıştım. Yazacağım öyküleri düşünürken odanın içinde bir aşağı bir yukarı dolaşmayı severim. Sırası gelmişken söyleyeyim: Öykülerimi yazmaktan çok, onlar üzerinde düşünmek, hayal kurmak hoşuma gitmiştir her zaman. Doğrusu, tembelliğimden değildir bu. Peki ama nedendir öyleyse? (s. 9) Coşkun umutlarla, hayallerle, çalışma tutkusuyla geçirdiğim uzun geceler mutluydum... yakınlarımmış gibi benimsediğim, gerçekten ayırt edilemeyen yarattığım kişilerle, hayallerimle geçirdiğim geceler... Kahramanlarımla güler, gene onlarla acı çekerdim. Zavallılar ağlarken benim de gözyaşı döktüğüm olurdu... (s. 31) Bir oturuşta okudum onlara romanımı. Çaydan hemen sonra başlamıştık, kalktığımızda saat gecenin ikisiydi. İhtiyar başta biraz ekşitmişti yüzünü. Yüce, belki kendisinin bile anl...

Allah Aşkı

Resim
Sülemi hazretleri "Eğer insanlar nasıl bir Allah'ın kulu olduklarını bir bilselerdi, sevinçten uçarlardı!" der. Bu eser, işte o bilgiye ermiş seçkin kulları Allah'a olan sonsuz muhabbetlerini, tarifsiz Allah aşklarını dillendiriyor. Gerçek Sevgili'nin O olduğunu, O'nun ve Elçisi'nin dışındaki sevgililerin geçici, yanıltıcı ve boş olduğunu bu kitabın sayfaları arasında gezinirken yakinen göreceksiniz. (Mütercimin ön sözünden) İbnü’l Cevzi mezar taşına şu mısraların yazılmasını vasiyet etmişti: Ey yığınlarla günahla gelenleri Affedip de bağışlayan Allah’ım! Ben de yapıp ettiklerimi silersin, Evet, silersin diye Sana geldim! Bak işte şimdi Senin misafirinim, Bilirim misafirine ikram edersin! (s. 8) Ebu Abdullah Muhammed ibn Hafif el-Sûfî şöyle der: Ebu'l-Abbas ibn Süreyc hazretleri bize Şiraz'da sordu: "Allah'ı sevmek farz mıdır, değil midir? " "Farzdır" cevabın verdik. "Delili ne?" diye sordu. Hiçbirimiz b...

Fîhi Mâ Fîh

Resim
Avrupa ve Amerika’daki fikrî ve teknik gelişmeleri çok yakından takip eden ve Mevlana Hazretlerinin eserlerini okumaktan da büyük haz alan bir dostumdan dinledim: "İstanbul'a Batı'dan falan düşünür geliyor, filan yerde konferans verecek haberim alınca, giriş ücreti bin dolar gibi yüksek bir rakam olmasına rağmen, gidip dinledim. İki saat süren o konferansta elin o anlı şanlı düşünürü bize ne anlattı bilir misin? Hz. Mevlana'nın Fihi Ma Fihi’ni... Ne Mevlana'nın adını andı, ne de eserinin. Fakat bütün dedikleri o eserden derlenmiş, allanıp pullanıp bize sunulmuştu." Hiç şaşırmadım. Çünkü daha önce Paulo Coelho da (korsanlarıyla birlikte ülkemizde bile yüzden fazla baskı yapan) Simyacı romanıyla dünya çapında üne kavuşmamış mıydı? O romanın asıl konusu da Mesnevi’deki bir hikayeden alınmamış mıydı? Hatta Türkiye'ye geldiğinde insanımızın Mesnevi’den habersiz olduğunu görüp hayretini dile getirmemiş miydi? Batı'nın en cins kafalarını bile etkileyen ...