Kuşlar Hikayesi

Bunların ardından o ulu hazrete erişmiş olanlardan, onun hakkında bilgi istediler ve onun yuvasının nerede olduğunu sordular. Onlara dediler ki Simorğ'un ülkesi izzet adasında yücelik ve ululuk kentindedir. O ulu kişiye erişme arzusu onları birlikte düşünmeye, aynı doğrultuda düşüncelere varmaya ve aynı amaca erişmek için çabalamaya yöneltti. Boyunlarına aşk halkasını geçirdiler. Bellerine aşk kemeri bağladılar. Ayaklarına istek ayakkabılarını giyindiler. Hep birlikte hükümdarın huzuruna çıkmak için, elinden mutluluk elbisesini giymek, onun cömertlik tarlasında, rıza bağında onunla birlikte otlamak için isteklerini dillendirdiler. Aşk ateşi yüreklerinden alev saçıyordu, istek dilleriyle yol arıyorlardı. (s. 62)

Bu dergaha ihtiyaçlı olanlar, çaresiz kalanlar, yoksullar ve zavallılar erişebilsinler. Burası yoksulların evi, ihtiyaçlıların makamı ve kimsesizlerin yuvasıdır. (s. 66)

Kuşların dilini kuşlar anlar sadece. Bu da ancak sözünü/ahdini yenilemek iç dünyasını bütün bulanıklıklardan, kirlerden ve kötülüklerden temizlemekle, dış görünüşünü de görülen ve görülmeyen pisliklerden arındırmak ve yenilemekle olur. (s. 70)

Bütün bunlardan sonra namazı vaktinde kılanlardan ol, dilini de hakkı anma dışında bir sebeple asla döndürme. (s. 70)

Hakkı anmakla göklere erişen kişi, hükümdarın huzuruna ve makamına erişir: "Ben, beni ananla birlikteyim." Gaflet uykusunda kalmış olan şeytana yaklaşmış olur: "Kim Rahman'm Zikri'ni görmezlikten gelip ondan uzaklaşırsa biz ona bir şeytanı musallat ederiz de o ona can yoldaşı olur." (s. 70)

Kuşlar Hikayesi
Ahmed-i Gazzali

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kibrit-i Ahmer'in Peşinde

Râvi

Müslümanların Gerilemesiyle Dünya Neler Kaybetti