Kayıtlar

2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Maârif

Resim
Sen canlı olursan sözün de canlanır. Şu halde çaresi, şu herkesteki ruhtan gayrı, ebedî rúhu elde etmek için içini temizlemendir; çünkü o ruh, sende olgun değil. Olgunlaştı mı, sende bir şey belirir. O, zaten olgundur ama, sende olgunluğa erişmemiştir. Nitekim güneş de pencere ne kadarsa o kadar vurur; denizin suyu, testi ne kadarsa o kadar dolar testiye. Ama sen olgunlaştın mı, görürsün ki içine bir şey düşer; bu pisliklerden hiçbiri zarar da veremez sana, duramaz da sende. (s. 28) "Kötü ve çirkin bir söz duydular mi, yüz çevirirler." Yâni kabuktan ibaret olan sözü duymak, ceviz kabuğunu yemek, nasıl mideyi zayıf bir hale getirirse, tıpkı onun gibi, gönlü zayıf bir hale getirir; özden ibaret güzelim söz gerek ki gönlü kuvvetlendirsin. (s. 31) Bilgi, marifet bilgisidir. Hiçbir şey bilmesen bile, kendini tanıdın, bildin mi, bilginsin, ârifsin. Ama kendini tanımadın, bilmedin mi, bütün o bilgilerden ne fayda var? (s. 37) Senden geçip giden, kalmayan her neyse, o, dünyandır seni...

Mevlânâ Celaleddin Rûmî'nin Unutulmuş Mesajı

Resim
Bir müminin kalbine aşk tohumu etkilediğinde onun nerede meyve vereceğini ancak Allah bilir. (s. 24) Hakikat zamanla değişmez, fakat bırakılan mesaj unutulabilir. Madendeki hazinenin peşindeyseniz, toprağı kazmanız gerekir. (s. 25) Muzaffer Efendi sohbet buyuruyor. "Kitap okuyun. Sonra bakarsınız Allah size kitaplarda yazmayan șeyleri de açar. (s. 26) Sözlük anlamı 'kapı eşiği' demek olan Farsça dârviş' kelimesi, 'aydınlanmanın eşiğinde duran sufiyi anlatmak için hem Arapçada hem Türkçede kabul görmüştür. (s. 29) 'Sufizm' dedikleri şey, tasavvuf, ancak İslam ile birlikte var olabilir. Bir insan sufi olmadan Müslüman olabilir ama Müslüman olmadan sufi olamaz. Tasavvuf İslam'ın bir parçasıdır, dolayısıyla İslamsız bir tasavvuf yolunda kemale ermek mümkün değildir. (s. 47) Japonlar her gün yedi zeytin ve bir incir yemenin insan bedeninin bağışıklık sistemine iyi geldiğini keşfettiler. Kur'ân-ı Kerîm' de zeytin kelimesi altı kere, incir kelimesi de ...

Mevlana ve Tasavvuf

Resim
Her sene yüzbinlerle ziyaretçi ile dolan Kâbe'nin etrafinda ruh birliği ve beraberliği meydana gelemiyor. Bunun sebebi ne siyasî, ne iktisadi, ne de esasında ilmî ve fikridir. Bu halin sebebi, İslâm'ın temel ve Kur'an'ın özü olan ahlâkın kaybedilmiş olmasıdır. (s. 15) Nur arayanlar, her tarafta nurla kuşatılırlar. Etrafta karanlık arayıp taşlama harisleri nuru asla göremeyeceklerdir. Bizim yolumuz, İslâm'ın kaynaklarındaki nurlardan fışkıran ümit ile iman sevdasını âleme ve Allah'ın bütün kullarına ulaştırma yoludur; İslâm'ı insanla birleştiren yoldur. (s. 16) İslam ve İnsan Mevlânâ ve Tasavvuf Nurettin Topçu

Âdâb

Resim
Rivayet olunduğuna göre bir âlim şöyle anlatır: Yüzlerinde hayır açıkça görülen bir cemaat içinde İmam Gazzali'yi gördüm. Üzerinde yamalı bir elbise ve elinde bir ibrik vardı. Kendisine dedim ki: - Ey imam, Bağdad medreselerinde ders vermen bundan daha iyi değil miydi? Bana derin derin baktı ve dedi ki: - Saadet dolunayı, müridlik feleğinde doğunca akıl güneşi vuslat yolunu gösterdiği için böyle yaptım. (s. 9) Peygamberliğine mahsus ciddiyet ve vakarını ashâbıyla kendisi arasında duvar yapmamıştı. (s. 30) Muhammed Baba Semmasi hazretleri beraberindekilerle birlikte, Bahaeddin'in doğacağı evin civarından geçerken:  "Bu topraktan tarikata önder olacak irfan ve hizmet meydanı erinin, kokusu geliyor." buyururlar.  Neden sonra bir gün yine oradan geçerlerken: "Size evvelce buradan geçerken bahsettiğim irfean erinin kokusu arttı. Galiba o ârif zât doğmuş olmalı.", buyurduklarında, üç gün evvel doğan Bahâeddin'i kundak içinde Hazrete duâlarını almak için getiri...

Kendime Düşünceler

Resim
Büyükbabam Verus’tan lütufkar mizacı ve öfkeden uzak olmayı öğrendim.  Babamdan duyduklarımdan ve onunla ilgili hatıralarımdan, yiğitliği ve mütevazılığı öğrendim.   Annemden Tanrı korkusunu ve cömertliği, yalnızca zarar vermekten kaçınmayı değil, böyle bir şeyi aklıma bile getirmemeye özen göstermeyi, basit bir yaşam sürmeyi ve zengin birine özgü alışkanlıklardan mümkün olduğunca uzak durmayı öğrendim. (s. 1)   Şafakla birlikte, kendine şunları söyle: İşgüzar, nankör küstah, hilekar, haset, geçimsiz kişilerle karşılaşacağım. Bu kötü özelliklerin hepsi iyi ve kötü bilgisizliğinden bu kişilerin başına geldi. Fakat ben, iyinin doğasının güzel, kötünün doğasının çirkin olduğunu gördüm. (s. 13) Gerçek bir Romalı gibi her zaman uğraşlarınla ciddiyetle ilgilen; bunları titizlikle, bozulmamış bir ihtişamla, şefkatle, özgürlükle ve adaletle gerçekleştirmek ve diğer uğraşların hepsinden kurtulup kendine boş zaman yaratmak kendi elinde. Yaşamının son günüymüş gibi, işleri...

el-Fethu'r-Rabbani

Resim
Allah'ım! Organlarımızı tâatinle oyala, kalplerimizi marifetinle aydınlat, gece, gündüz, bütün bir ömürde bizi meşgul et. Bizi, geçmiş sâlihler zümresine kat, onlar gibi bizden de ihsânını esirgeme. Bize de onlar gibi muamele et. Amin. (s. 14, 1. Sohbet) Oğlum! Kader oluğunun altında, sabır yastığına yaslan, muvafakat kılıcını kuşan, kurtuluş ümidiyle kulluk et de öyle uyu. Böyle yaparsan Allah, istemek bir yana, aklının ucundan bile geçiremeyeceğin lütuf ve ihsanlarını senin üzerine döker de döker. (s. 15, 1. Sohbet) Allah'ım, bizi seninle ve senin için uykudan uyandır. Amin. (s. 30, 3. Sohbet) Oğlum! Gönül genişliği ve kalp temizliği istiyorsan insanların söylediklerine kulak asma, sözlerine aldırma.  Bilmez misin ki onlar Yaratıcılarından bile hoşnut değiller, senden hiç hoşnut olurlar mı? (s. 56, 10. Sohbet) Allah'ın kitabına hürmet edin ve ona karşı edepli olun. Allah'la sizin aranızdaki bağdır o. (s. 60, 11. Sohbet) Ey cemaat! Kuran'dan, hakkında tartışarak de...

Müzekki’n Nüfûs

Resim
İnsan Yayınlarından çıkan bu eser orjinal dilin muhafaza edilmesi ile yayımlanmış. Sadeleştirilmiş metni okumak isteyenler Sûfi Kitap'tan çıkan Nefislerin Terbiyesi isimli baskıyı temin edebilirler. İnsan olmaktan murad, marifet-i Hak hasıl etmektir. (s. 39)   Resul aleyhisselama ihsandan sual olundukta buyurdular ki: “En büyük ihsan Allah'ı görür gibi ibadet etmektir; sen O'nu görmesen bile O seni görür." Pes Resul hazreti böyle buyurunca, bize malum oldu ki, havassın imanı, iman-ı ihsan derler ve hem havassın ibadeti ve taati şu nevi olmak gerektir ki: Allah'ı görür gibi ederler ve her ne kadar ol Allah'ı görmezse Allahu azimüşşan onu elbette görür. Ve havassın imanında sıdkı ve ibadetinde ve taatinde, zahirinde ve batınında ihlasları şöyle olur kim Allahu zülcelali hazır ve nazır görürler ve Allah'ın azametin ve ululuğun şöyle fikrederler kim gönüllerine Allah'tan gayrı dahi hiçbir şey gelmez ve Allah'ı zikrinden gayrı hiç nesne dilleri zikreylem...

Ufuklardaki Ayetler

Resim
Harika bir kitap. Modern bir "tezkire" olmuş adeta. Yazar manevi bir iklimde seyahat ettirdi. Bu dünyadan hiçbir şey beklemediler; ne başkaları tarafından takdir edilme, ne bir makam, ne mal mülk, ne nüfuz, ne itibar, ne hayranlık uyandırma dertleri oldu onların. (s. 12) Bu zevâtın her birinin belirleyici karakteri mahviyet, herkese rıfk ile muamele, şekerden tatlı huyları, sabır, keskin bir mânevî sezi ve de en önemlisi her an Allah'ı zikir üzere olmalarıydı. (s. 12) Manayı kaybettik. Manaya yer bırakmayacak derecede bu dünyanın cümbüşüyle mest olmuş bir çağda, sun'i coşkunluklarla kaygılar arasında savrularak tüketiyoruz ömrü. Varlığa tamamen nüfuz etmiş latîf nimetlerden ve gizli hakikatlerden haberimiz yok. Takip eden sayfalarda anlatılan zatlar, hayatı, manayla dopdolu bir boyutta yaşamışlardır. Onlar Allah'ın "ufuklardaki âyetleri"dir. Hepsine rahmet, hepsine selâm olsun. (s. 14) Zikrullah esnasında yoğunlaşabilmek için bize öğretilen teknik, ism-i...

Mesnevihan

Resim
  [Bosnalı Mesnevihan] Hacı Feyzullah Hacibayriç Efendi bir defasında şöyle buyurmuştu: "Işığın/nurun yayılması için iki yol vardır: Işık olmak ya da ışığın aynası olmak." (s. 75) Hafız Hacımuliç Efendinin Mesnevi hakkında bazı sözleri Mesnevi, imanı zayıflayan müminlere etkisi Allah'ın yardımıyla imanlarını kuvvetlendirmelerine vesile olmasıdır. İhtiyarlıkta, hastalıkta ve ölümde sabırla, teslimiyetle rıza göstermek ile geleceğe hazırlar. Öyle ki Mesnevi bizi büyük yolculuğa hazırlamaktadır. (s. 95) Mesnevi'yi araştırmak, manevî zevk almak demektir. Mesnevi, susamış olduğumuz ve hasret duyduğumuz parlak âb-ı hayâtın kaynağıdır. (s. 95) Mesnevî, acayip ve fevkalade bir eserdir. İnsanın dirilişini sağlayan, onu dalâletten doğru yola sevk eden bir eserdir. İçindeki bu nasihatleri dinleyen herkes buna şahit olabilir. (s  95) O'nu (Mevlâna'yı) keşfettiğimde, bütün diğer çalışmalarımdan vazgeçtim. Çünkü onun eserinde sonsuzluğu gördüm. Okuyucuları ve dinleyicileri ...

Yaman Dede

Resim
​ İşte göz yaşlarıma ruhsat verdin. Kapını açmıyacak olsan, senden bu ruhsat gelmezdi. Her katre, senden gelen bir müjdecidir. Bu gözleri, bu kalbi al. Başka bir çift göz, Başka bir kalb ver... Tâ ki nefesinin hareketini sezip de görmediğim cânânın müşahedesine erebileyim. (s. 43) Bana öyle bir kulak ver ki, elest bezminde beni mest eden o tatlı sesi yeniden eşitmek nasîbim olsun. (s. 44) Mesnevî'nin baş tarafından bazı beyitleri vermişlerdi. Mevlânâ ismi bana hiç de yabancı gelmemişti. Tatlı yakışlarla ruhuma nüfuz etti. Bundan bir yangın çıktı. O yangından ben çıktım. Velba'sü badelmevt sırrına erdim. (s. 56) Bir ömür nedir. Yalnız bir "âh"ı içine alabilecek bir zaman parçası değil mi? (s. 56) Ne mübârek gözdür o gözler ki, onun için ağlar. Onun için kebab olan kalb, ne mübârek kalbdir. (s. 65) Âşıklar için gelip geçici bayramlar yok. Gelip geçme mefhumu yok. Dünyadan da ukbadan da geçerek Cemâl-i İlâhi'de mahv-ü fenaya ermek var. (s. 74) Müslümanlık bir kelime ...

Amerika'da Bir Türk

Resim
Oscar Wilde'a meşhur İngiliz ressam Turner ile ilgili sormuşlar, "Turner'in resimleri hakkında ne düşünüyorsunuz?" Demiş ki, "Turner'in resimlerinden evvel Londra'da sis diye bir şey yoktu." Hâlbuki Londra'nın sisi meşhurdur. Göz gözü görmez. Turner'in resimleri de Londra manzaralarını hep sis içinde gösterir. Yani Oscar Wilde'ın söylediği, "İnsanlar uykudadır, kördür. Ressam onları uyandırıp burunlarının dibindeki hakikati gösterir." İşte sanatın ilk maksadı insanoğluna görmediğini göstermek, görme hocası olmak. (s. 100-101) Peygamberimiz, sallallahu aleyhi vessellem, "Ölmeden evvel ölün" diyor.  O nasıl olur? Ölü, yemez içmez, yatıp kalkmaz, para pul saymaz, dünü yarını yok, evi barkı çoluğu çocuğu, ihtirası, gururu, zevki sefası yok, hele hele ölümden korkusu hiç yok. İşte bunları, bunların endişesini azaltırsak, yani biraz dünyadan uzaklaşırsak belki "ölmeden ölmeyi" de biraz tadarız.  "İnsan dünyada...

Robert Kolej Uğrunda Bir Ömür

Resim
Cyrus Hamlin'in, İstanbul'da Bebek İlahiyat Okulu ve Robert Kolej'inin kuruluş süreçlerini anlattığı hatıratı. Hamlin, son derece azimli, çalışkan ve girişimci bir insan. Takdire şayan bir gayreti var.  Her daim Ermeni dili ve edebiyatında yetenekli ve başarılı bir öğretmen istihdam ediyorduk. Bir kimsenin yerel dili (anadili), onun düşüncesinin ve ifadesinin baş unsuru olmak zorundadır. (s. 233) İyi ya da kötü bütün yenilikler gibi bu da muhalefetle karşılaşmak zorundaydı. (s. 247) Genelde bir işin önüne çıkan engeller, işin kendisinden daha fazla zaman alır. (s. 323)  Robert Kolej Uğrunda Bir Ömür Cyrus Hamlin Tercüme: Ayşe Aksu Dergah Yayınları

Liderlik

Resim
⚽İnsanlara liderlik ediyorsanız, kim oldukları -hangi koşullar altında yetiştikleri, içlerindeki en iyiyi ortaya çıkaracak eylemler ve   onları korkutacak sözler- hakkında fikir sahibi olmanın yardımı   olacaktır. Bunu anlamanın tek yolu, hafife alınan iki eylemdir: dinlemek ve izlemek. İnsanların çoğu dikkatli bakmak ve can kulağıyla dinlemek  e ğiliminde değildir. Bunun sonucunda çevrelerinde olup bitenin yarısını kaçırırlar. Her durumda konuşabilen bazı teknik direktörleri gözümün önüne getiriyorum. Bunun işlerine yaradığını sanm ıy orum.   Tanrı'nın bize iki kulak, iki göz ve tek bir ağız vermesinin nedeni   var. Konuştuğunun iki katı kadar dinleyesin ve göresin diye. Hep-inden iyisi, dinlemenin size bir maliyeti yok. (s. 21) ​ ​ ​ ⚽Yıllardır bazı kişilerin neden diğerlerinden daha azimli olduklarını anlamaya çalışıyorum. Bugün bile bunun sırrını çözmeye otuz yaşımda olduğumdan daha yakın değilim ancak bu gücü nasıl kullanacağımı öğrendim ve söylediğim...

Cumhuriyet Dönemi Âlim ve Mütefekkirlerine Dair Hatırat

Resim
Mesut Kaya Bey'in bir sosyal medya paylaşımında Cumhuriyet dönemi, âlim, düşünür ve entelektüellerin hatıraları, yakın tarihe tanıklıkları ve kültür hafızaları olan hatıratlara dair bir liste vardı. Sosyal medya paylaşımı olarak kaybolup gitmemesi adına buraya almak istedim. Referans olarak orjinal paylaşım:  https://twitter.com/ezZencani/status/1349966760485810176?s=19 1. Üstad Ali Ulvi Kurucu: Hatıralar 2. Mahir İz: Yılların İzi 3. Ahmet Muhtar Büyükçınar: Hayatım İbret Aynası 4. Hayreddin Karaman: Bir Varmış Bir Yokmuş 5. Tayyar Altıkulaç: Zorlukları Aşarken 6. Fuad Sezgin: Bilim Tarihi Sohbetleri 7. A. Yüksel Özemre: Üsküdar'da Bir Aktar Dükkanı 8. Nureddin Boyacılar (Hadis âlimi): Bir Ömür Böyle Geçti 9. Teoman Duralı: Öyle Geçer ki Zaman 10. Ayşe Şasa: Bir Ruh Macerası 11. Ayşe Hümeyra Ökten: Dindar Bir Doktor Hanım 12. Ümit Meriç: İçimdeki Cennete Yolculuk 13. Mehmet Ali Sarı: Beyoğlunda Bir Hafız 14. Hacı Musa Topbaş: Allah Dostunun Dünyasından 15. Necati Yeniel: İmam-H...

Aşktır Asıl Şarap

Resim
Muzaffer Özak rahmetullahi aleyhin ABD'de yaptığı sohbetlerini Robert Frager derleyerek bir kitap haline getirmiş. İyi de yapmış. Cenab-ı Hakk her ikisinden de razı olsun.. Bazı insanlar bu zamanların insanlık için zor olduğunu iddia ederler. Ancak ben öyle düşünmüyorum. Zaman kötü değildir. Belki bazı insanlar kötüdür. Ay, güneş ve yıldızlar vazifelerini aksatmıyorlar. Mevsimler her zamanki gibi gelip geçiyor. (s. 49-50) Günahkâr ve kötü görünüp daha sonra gerçek insan olanlar gördüm. Sirkte fil, kaplan ve aslan gibi vahşi hayvanları terbiye eden adamlar görmüşsünüzdür. Her birimiz içinde gizli hazineler taşır. Bu hazineyi bulduğunuz anda -ki sonuçta kaplan, fil ve aslan değilsiniz- içinizdeki hazineyi keşfettiğiniz anda gerçek insan olursunuz. (s. 50) Kitabımız Kur'ân-ı Kerim Arapça indirilmiştir, fakat taşıdığı öz ve esaslâr itibariyle Allah'ın lisanında yazılmıştır. Sadece Allah'ı sevenler ve O'ndan korkanlar, sadece O'na yakın olanlar ve O'nun dilini an...

Fatiha Suresi Tefsiri

Resim
Allah ism-i celâli, Allah'ın isimleri içinde ism-i âzamdır.  Birisi dese ki; ism-i âzam kendisiyle dua edildiğinde muhakkak kabul edilen ve kendisiyle bir şey istenince muhakkak verilen bir ism-i ilâhidir. Hâlbuki biz bu isimle dua ediyoruz fakat ekseri vakitler icâbet olunmuyor. Biz deriz ki; duanın bir takım âdâb ve şerâiti vardır. Ancak bu âdâb yerine getirildiği takdirde icâbet olunur. Duanın kabul olmasının ilk şartı helâl lokma ile ıslâh-ı bâtın eylemektir. Denilmiştir ki: Dua göklerin anahtarıdır. Bu anahtarın dişleri helâl lokmadır. Duanın kabul olmasının son şartı ihlâs ve huzûr-ı kalbdir ki Cenâb-ı Hak:  "Allah'a dini hâlis kullar olarak dua ediniz." (Gâfir Süresi, 14) buyurmuştur.  Yani, îmanınıza girmiş küfür, şirk, nifak tohumlarını, kalbinize girmiş olan haset, kin, kibir gibi dininizi mahveden zehirli otları temizleyerek ve dininizi, îmanınınızı bunlardan uzak tutarak hâlis bir din duygusuyla îman nûruyla dua ediniz, demektir. İnsanın bir şeyi sadece di...

Kış Hasadı

Resim
Tosun Baba, mehtaplı gecenin koynunda arabamızı dikkatli manevralarla sürerken, Muzaffer Efendi sohbete başladı: "Ayı ormanda yaşar ve bala bayılır. Arı kovanının kokusunu uzak bir mesafeden alabilir, bulduğunda pençesini kovana sokar ve balı çabucak dışarı çekmeye çalışır. Arılar dışarı hücum ederek ayıyı sokmaya başlarlar. Kızgın arılar ayının bedenini, pençelerini ve yüzünü sokarlar. Acıya rağmen ayı, balı almaya çalışmaya devam eder. Dili ve yüzü arı sokmalarından şişer, kabarır. Balın tadına âşık olduğu için ayı, bunca acıya tahammül gösterir. Dünya da seni böyle sokan arılara benzer. Burada acılar yaşayacaksın. Burada sorunların olacak. Ama Allah balı için hayat arılarının sokmalarına tahammüle değmez mi?  Akıllı ayı kovanı kaptığı gibi nehre atar. Arılar uçup gidince de kovanı alır ve balı çıkarır. Akıllı insan dünyada hayatın getirdiği acıları kabullenir, ama bu sıkıntılara düşüncelerinde herhangi bir prim vermez. Bedeninde de herhangi bir yer vermez. Bütün amelleriniz, be...

Seyr ü Sülûk Risalesi

Resim
​Sordular: "Sûfi nasıl olur?" Dedi: "Cübbe ve seccadeyle, görenek ve adetle olmaz, yok olmakla olur." Dedi: "Sûfi; gündüzün güneşe, geceleyin ay ve yıldıza ihtiyacı olmayandır. Sûfilik varlığa ihtiyacı olmayan yokluktur." (s. 79) Sordular: "Kişi kendisinin uyanıklığını neyle bilir?" Dedi: ​​ "Allah'ı andığı zaman, baştan aşağı Allah'ın onu andığını duymakla." (s. 80) Dedi: "Dünyada ilim ve kulluk taslayan niceleri var. Fakat sana fayda, her gün akşama kadar halkın beğendiği, her gece sabaha kadar da Hakk'ın beğendiği işte olmaktır." (s. 81) Seyr ü Sülûk Risalesi Ebu'l-Hasan Harakanî

Sufi Terapistin Sohbet Günlüğü

Resim
Gün boyu karşılaştığımız bütün insanların kalplerinde aynı Allah'ın olduğu idrakini zinde tutarak da bütün gün Allah'ı zikretmiş oluruz. Bunu bildiğimiz zaman başka insanlarla muhatap olmak artık zikrimizi kesintiye uğratmayacak, bilakis o muhataplıklar dahi birer zikir vesilesi olacaktır. Bu hal, biz başkalarına hizmeti düşündüğümüz ve onlara merhamet ve hürmet beslediğimiz zaman daha da derinleşecektir. (s. 59) Kalplerimiz görüp işittiklerimizi ve düşünüp hissettiklerimizi yansıtır. Kalplerimizi neyle doldurduğumuzu dikkate almak çok önemlidir. Ne tür kalbî alışkanlıklar geliştiriyoruz? (s. 62) Kalpten anlatmayı öğrenebilmek bir nimettir. Kendimize, "Kalbimi başka bir kalbi yansıtabilen, diğer bir kalple hakiki bir bağlantı kurabilen bir aynaya dönüştürebilir miyim?" diye sormamız lazımdır. Bu niyet bizi dönüştürebilir. (s. 62) İnsanlar arasında geçen çoğu konuşma son derece yüzeyseldir. Çoğu insan başkalarının söylediklerine nadiren kulak verir. Fakat konuşmalarımı...

Dirilt Ölüyü O Kalbindir

Resim
"Marifet nedir?" diye sordular. Buyurdu ki: "Mârifet, kalbin Allah ile olmasıdır." Diriyi öldür ki o cesedindir. Ölüyü dirilt ki o kalbindir. Hazır kaybet ki o dünyadır. Kaybı hazır kıl ki o âhirettir. Varı yok et ki o, heva ve hevestir. Yoku var et ki o da niyettir.  (s. 18) İlim üç şeydir:  Zikreden dil, şükreden kalp, sabreden ceset.  (s. 19) İlmi kolaylıkta arayan, meşakkatte kalır. Meşakkate sabreden, kolaylığı erişir.  (s. 21) Dirilt Ölüyü O Kalbindir Şems-i Tebrizi

Rubailer

Resim
Allah başka bir ömür verecek, bittiyse ömür. Geçici ömür kalmadıysa, işte şuracıkta sonsuz ömür. Aşk âb-ı hayattır, durma dal bu suya. Bu denizin her damlasında başka bir hayat var. (s. 29) Canında bir başka can var, o canı ara. Dağ gibi olan vücudunda bir inci var, o madeni ara.  Hak yolunun yolcusu olan gerçek sûfiyi ararsan, Onu, sen dışarıda değil, kendinde ara. (s. 32) Zaman, bu kargaşa ve kavgayı kısa keser. Ölüm kurdu, bu sürüyü dağıtır gider. Herkesin gönlünde bir arslan yatar ama, Ecelin sillesi hepsini tepeler gider. (s. 33) Topraktan yaratılmış bedenimiz, göklerin nurudur. Gayretimize melekler bile gıpta eder. Bazen günahsızlığımızı melekler kıskanır. Bazen arsızlığımız șeytanı bile kaçırır. (s. 38) Ey Yûsuf! Senin için güvenli yer babanın evidir. Dışarıda ve kardeşlerinin yanında ölüm ihtimali vardır. Kurtla dost ol, uzlaş; ama sakın kıskançlarla düşüp-kalkma. Zira kıskançlık kurdu, gerçek kurtlardan daha fenadır. (s. 55) Ey düşüncesi ve ayağı bağlı kişi! Harekette bir ...

Mesnevi Üçüncü Cilt

Resim
Şehirli dedi ki: "Dediğiniz doğrudur fakat, 'İyilik ettiğin kişinin şerrinden sakın!' denilmiştir. Ben, dostluğumuz bozulur diye korkuyorum. Çünkü dostluk, son nefesin tohumudur. Yâni âhiret günü içindir, Allah rızâsı içindir." (s. 32) Allah bulanıklarından duruluk, yani günahlardan sevaplar meydana getirir. Senin cefalarına, vefâ ile karşılık verir. (s. 48) Gönül ovasına adım atmak gerek. Çünkü bedenimizin mayası olan balçık ovasında açılıp saçılmaya, gönül ferahlığı elde etmeye, mânen yükselmeye imkân yoktur. Ey dostlar, gönül yurdu eminlik ülkesidir. Orada mânevi kaynaklar var, çeşmeler var. Orası güllük, gülistanlık; orada gül bahçeleri içinde gül bahçeleri var. (s. 57) Mesnevi (c. 3) Mevlânâ