Gazali: İslam'ın Dirilişi

Adı "Gazzâli" midir, yoksa "Gazâli" mi? Kendisinden bir asır sonra doğan İbn Hallikân'ın kaleme aldığı yaşamöyküsüne bakılırsa, Harezmlilerle Cürcanlıların kullandığı çift z, Kassarî ya da Attari, yani "çırpıcı" (kassar) ya da "güzel koku satan" (attar) gibi bir meslekten gelen isimleri andırmaktadır; bu durumda Gazzâli ismi yün eğiriciden (gazzâl) gelmektedir, ancak bir yer adı, yani Tus yakınlarında bir köy olan Gazala'dan gelmiş olması da mümkündür. Genel olarak ikinci ihtimal kabul görmekte -ve daha muhtemel görünmekte- olup, ben de burada onu kullanacağım. (s. 42-43)

Allah konusunda, görmenin nasıl bir şey olduğunu bilmeyen körlere veya duymanın kıymetini bilmeyen sağırlara benzeriz. O zaman ilmin anlamı nedir? İlim Allah'ı tanımanın -esasen ve aslen- imkânsız olduğunu anlamamızı sağlar. Asıl nokta özünde cahil olduğumuzu anlamaktır. Gazâli, bu tür tartışmalara girmeden önce Ebubekir'e atfedilen bir sözü aktarır: "Allah'ı idrakten aciz olduğunu bilmek gerçek idraktir." (s. 94)

Gazâli'ye göre, nihayetinde "kalplerin hastalıklarına şifa olan gerçek hekimler" filozoflar değil -başta Hz. Muhammed olmak üzere- peygamberlerdir, çünkü onlara hakikatin içyüzünü "aklın ötesinde" anlama yeteneği verilmiştir. (s. 138)

Sufiler "kelimelerle uğraşmıyordu." Kelamcılar, filozoflar ve İsmâililerden farklı olarak sufiler hayata geçirilen bir ilim vaat ediyordu. (s. 155)

Kararını hızlandıran şey ne olmuştu? Bir rivayete göre, son teşvik Ahmed'ten gelmişti. Ahmed onu hasta yatağında ziyaret etmiş ve şu şiiri okumuştu:
Başkalarına yol gösterirken kendine doğru dürüst gösteremedin.
Vaazı duydun ama kulak asmadın.
Ey biley taşı, bilediğin demir daha ne kadar zaman kesmeyecek? (s. 162)

* * *

"Din İlimlerinin İhyası" Gazâli'nin başyapıtı olup bir benzeri daha yoktur. Gazâli eski kaynaklardan çoğu zaman kendine mal edecek kadar fazla alıntı yapmasına rağmen, elindeki sonsuz materyali öyle güzel düzenler, öyle kuvvetli bir üslupla dile getirir ki, bu alıntılar bambaşka bir şekilde parıldar. İçeriği -boy abdestinin kurallarından, çatal tutmaya ve kürdan kullanmaya kadar- en küçük ve en dünyevi ayrıntılardan Allah sevgisine ve ölümün mutlulukla kabulüne kadar uzanır.

Eser aynı zamanda bir yasalar, kutsal gelenekler, kelam ve felsefe, tasavvuf bilgisi ve teorisi ile canlı bir dünya tasviri külliyatıdır. Gazâli'nin güçlü örnekleri, yalın ve çoğu zaman mizahi alıntıları sayesinde on birinci yüzyılın dünyası yeniden hayat bulur. Gazâli gözlerini zaman zaman ulvi amaçlara çevirse de, keskin ve eğitimli bakışlarını etrafındaki dünyadan ayırmaz, neredeyse hiçbir şey kaçmaz bakışlarından. İhya'da, sevgi üstüne bir tartışmada dediği gibi, "Allah'ın işleri pek çoktur. Biz bunların en hakir, en küçük ve en azını ele alarak ondaki şaşılacak halleri inceleyelim" (İhya, 4: 335-6 / Ormsby 2008). 

Burada sadece doğal âlemin küçük mucizelerini -en gözdeleri arılar, sivrisinekler ve karıncalardır- değil, aynı zamanda gündelik hayatın sıradan ayrıntılarını kasteder: Satranç veya çevgen gibi oyunlar, yemek, cinsel davranış ve pazar yerinde yapılan pazarlıklar. (s. 165-166)


Gazali: İslam'ın Dirilişi
Eric Ormsby

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kibrit-i Ahmer'in Peşinde

Râvi

Müslümanların Gerilemesiyle Dünya Neler Kaybetti