Kendini Aldatan İnsan

Bu kitapta Gazâli, insanların, arzularını tatmin yönündeki tabii temayüllerine uymalarından çok, bunların üzerini örten bazı dini erdemler vasıtasıyla kendilerini kandırmalarıyla ilgili gibi görmektedir. Aldanma kelimesinin mazmununda bir tür "kendini kandırma" olduğu da düşünülürse, kitapta eleşstirilen grupların bir yandan şeytan tarafından aldatılırken diğer taraftan üzerlerinde bir amblem gibi taşıdıkları bazı dini simgelerle hem çevrelerini hem kendilerini kandrdıkları da görülecektir. Bu kitap alim, abid, sufi ve zâhid gibi çeşitli dini sınflar içinde temayüz etmiş birçok insanın, aslında temel güdülerini tatmin için uğraştığı dini görev ve erdemleri -belki kendileri bile farkında olmadan- nasıl paravan olarak kullandıklarını gün yüzüne çıkartmaktadır. Kitabın önemi şeklen dine yöneliş gibi görünen olgulara neşter vurması, Allah rızası etiketi altında saklanan gerçek güdüleri deşifre etmesindedir. Günümüzde dini yönelişlerin özellikle sosyal organizasyonlar ölçeğindeki büyük tecrübesini göz önünde bulundurduğumuzda, kitabın hâlâ güncelliğini koruduğunu görmemek mümkün değildir. (s. 20)

* * *

"Hiçbir günahkâr başkasının günah yükünü yüklenmez ve onunla yargılanmaz. İnsan için ancak kendi çalıştığının karşılığı vardır" (Necm, 53:38-39). Babasının takvasıyla kurtulacağını sananlar, babasının yediğiyle doyduğunu, babasının içtiğiyle suya kandığını iddia edenlerden farksızdır. (s. 32)


Umut öncesinde bir çaba varsa umuttur, yoksa düpedüz kendini kandırmaktır. (s. 33)


Fakat kalplerinin derinlerinde şeytanın gizli tuzaklarından hâlâ izler bulunduğunun farkında olmadıklarından bunlar da aldanmaktan kurtulamamışlardır. Nefsin sinsi ve tekinsiz hileleri bu gibi saklı köşelerde gizlidir. İnsan farkına varamadığından bunları ihmal eder. Bu âlimlerin hali, tarlasını zararlı otlardan arındırmaya çalışan çiftçinin hâlini andırir. Çiftçi tarlasını gezer, görebildiği zararlı otları söküp atar. Ancak henüz toprağın altından çıkmamış olan otlar da vardır. Çiftçi onları hesaba katıp ayrıca incelemez, tüm zararlı otların toprağın üstüne çıktığını sanır ve tarlayı temizleme işine son verir. Bir süre sonra yerin altındaki zararlı otlar çıkmaya başlar ve ekinleri mahveder. (Bu gruptaki alimler de bu çiftçi gibidir. Kalplerinin derinlerinde yatan gizli güdülerden yana sorgulayıcı davranmaz, gecelerini gündüzlerine katarak gerçekleştirdikleri tüm ilmi faaliyetlerini Allah için ve insanların yararına yaptıklarını sanırlar. Belki de bu faaliyetlerin ardındaki gizli güdü şöhret, kariyer ve ikbal sevgisidir.) (s. 40)


İbn Mes'ud şöyle der: "Ahir zamanda üzerine farz olmadığı halde hacca gidenler çoğalacak, seyahatleri kolay ve rızıkları bol olacak. Ama hacdan elleri boş dönecekler. Komşuları, karșılayamadıkları ihtiyaçları tarafından esir alınmış vaziyetteyken, onlar binekleri üzerinde dağ bayır aşmakta, komşularının yanında bulunup dertlerine ortak olmamaktadırlar." (s. 63)

Kendini Aldatan İnsan 

İmam Gazali

Tercüman: Muhammed Yazıcı

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kibrit-i Ahmer'in Peşinde

Râvi

Müslümanların Gerilemesiyle Dünya Neler Kaybetti